Yeni şair, yeni sanat adamı insanda, kendisinden önce bilinmeyen birtakım duygular bulan, yahut o duyguları yaratan kişi midir? Hayır, hiçbir sanat adamı insanlıkta yeni bir duygu bulmaz, yeni bir duygu yaratmaz. Zaten var olan duyguları söyler. Ancak öyle söyler ki biz o duyguların, o şairin söylediğinden başka söylenemeyeceğini, o şairin o duygulara en uygun deyişi bulduğunu sanırız. Yani şair, eskimeyen, ölmeyen yeni şair, bir dil arasından insanlara kendini en iyi anlatacak, sezdirecek şekiller bulmuş olan adamdır.
Her doğruyu söylemeye gelmezmiş, birtakım doğruları yaymamak, çokluktan, kamudan gizlemek gerekmiş… Peki ama bir doğruyu söylememek, gizlemek, yayılmasını önlemeye çalışmak o doğrunun yerinde duran yalanı sürdürmek demektir. Yalanın yalan olduğunu bilerek sürmesine izin vermeye hakkınız var mıdır? Bu yalanlar kutsalmış, onlara dokunmaya gelmezmiş… Bir şeyin yalan olduğunu anladık mı kutsallığına inanmıyoruz demektir; bunun için “kutsal yalan” sözü bir şeyin hem köşeli hem de yuvarlak hem katı hem de biçimsiz olduğunu söylemek gibi saçmadır.
Her iki metinle ilgili ortak özellik aşağıdakilerden hangisidir?