Artık oralarda duramazdım., barınamazdım. Doğduğum, büyüdüğüm şehir bana mezardı bundan böyle. Evden ayrılırken Mesut usta siyah mineler, anacığım cevizli pestil, Halit keçi kılından bir heybe, kardeşlerim de topaçlarını verdiler. Heybemi boynuma astım; yol boyu cevizli pestili kemirdim; mola verdiğimde, bir ağaç gölgesinde yahut bir handa, siyah mineleri işledim; yeniden yola koyulmadan evvel topacı var gücümle çevirip yönümü öğrendim. Dürri Baba tekkesine varana değin böyle kaç kez menzil tükettim, kaç diyarda konakladım bilemem. Buraya vardığımda bitap düşmüştüm. Kapı sırlıydı. Kapının tokmağında incili bir kuş durmaktaydı. Onu görünce anladın ki bunca zamandır aradığım yer burasıdır. İncili kuş, gözlerimin içine baktı; sırlanmış kapı ardına kadar açıldı, beni içeri buyur etti.
Bu metnin dil ve anlatımında aşağıdakilerden hangisi söylenemez?