Eğitim Sayfam

Pyrrhon'un kuşkucu anlayışına göre, biz "bir şeyi biliyorum ya da bilmiyorum" diyemeyiz. Dolayısıyla yapılacak en doğru şey, bir yargıda bulunmaktan kaçınmaktır.

Buna göre Pyrrhon'un kuşkucu anlayışını aşağıdakilerden hangisi belirtir?

Felsefede önermelerin gözlem ve deney yoluyla doğrulanması söz konusu değildir; sadece, gerekçe ve dayanak gösterilerek temellendirme yoluna gidilir. Buna göre felsefede temellendirme, belli bir bilgiyi ifade eden önermelerin dayanaklarının ortaya konularak gerekçelendirilmesi ve doğrulanmasıdır.

Buna göre felsefede "temellendirme" aşağıdakilerden hangisine dayanır?

Bilginin, doğruluğun ve değerlerin insanlara göre değiştiğini savunan Protagoras'ın bu görüşü aşağıdakilerden hangisinde dile getirilmektedir?

Faydacılık anlayışı her eylemin, sağlayacağı faydaya göre değerlendirilmesini, yani belli türde sonuçlar yaratması açısından ele alınmasını öngörmüştür. Dolayısıyla faydacı düşüncelerin yayılması toplumda önemli pratik değişiklikler olmasını sağlamıştır.

Buna göre faydacı yaklaşıma temel olan düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

Kuşkuculuk, bilginin imkansız olduğunu, hiçbir şeyin bilinemeyeceğini, insan zihninin kesin hiçbir doğruya ulaşamayacağını öne süren görüştür.

Buna göre kuşkuculuğun, bilgi kuramıyla ilgili aşağıda verilenlerden hangisiyle doğrudan ilgisi kurulabilir? 

Protagoras: "İnsan her şeyin ölçüsüdür." der. Ona göre tüm bilgilerimiz duyumdan gelir. Duyum insandan insana değişir. Bir şey bana nasıl görünüyorsa benim için öyledir; sana nasıl görünüyorsa, senin için öyle. Rüzgar üşüyen için soğuk, üşümeyen için soğuk değildir.

Protagoras bu görüşünde aşağıdakilerden hangisini savunmaktadır?

Bir önerme, eğer olaylara uyuyorsa doğrudur.

Bu cümlede, bilgi kuramının hangi sorunu söz konusu edilmektedir?

Platon'a göre bilgi, görünüşlerin değil de idealar adı verilen değişmez gerçekliğin bilgisidir. Beş duyu yoluyla algılanan varlıklar gerçekten var değildir, onlar mutlak bir gerçeklik olan ideaların yalnızca görünüşleridir. Bu bilgi akla dayanan, bizim doğuştan getirdiğimiz bir bilgidir. İçinde yaşadığımız dünya bu bilgilerin hatırlanmasını sağlar. Bu bilgi mutlak, değişmez ve kesin bir bilgidir; çünkü bu özellikleri taşıyan bilginin nesneleri olan idealar mutlak, değişmez, ezeli ve ebedidir.

Platon'un bu görüşünden, aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

Septisizm, herhangi bir konu hakkında doğru ya da yanlış şeklinde yargıda bulunulamayacağını ileri süren görüştür. Septiklerin bu görüşleri günlük olaylar ve pratik işlerle ilgili değil, felsefi gerçekler ve ilkeler hakkındadır. Septisizm, gerçeği bütünüyle yadsımak değildir. Çünkü yadsıma da bir yargıdır. Septikler hiçbir konuda kesin yargıda bulunmazlar.

Septiklerin felsefi gerçekler ve ilkeler hakkında kesin yargıda bulunmaktan kaçınmalarının dayanağı aşağıdakilerden hangisidir?

Duyularımızda görüntü, ses, koku, tat, ve dokunum olarak tanıdığımız nesnelerin ardında bir başka dünya daha bulunduğu söylenemez. Doğrudan ulaşmamıza hiçbir zaman olanak olmayan, bilgisi belirsiz, karanlık bir dünyanın varlığı kabul edilemez.

Bu parçada savunulan görüş aşağıdakilerden hangiyle paralellik gösterir?