Eğitim Sayfam

Eski Yunan düşünürleri bilgi ile bilgelik, bilmek ile işiemek arasında sıkı bir ilişki görüyorlardı. Sokrates, bundan dolayı, "kimse bilerek kötülük işlemez" diyordu. Demek ki felsefe kelimesini başlangıçta taşıdığı anlam içinde ele alırsak, onda sadece bilmenin değil, ahlaka uygun ve mutlu yaşam sürmenin de söz konusu olduğunu görürüz.

Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

Filozof, doğrudan doğruya doğa, tarih, toplum üzerinde eleştirici bir bakış açısıyla düşünebileceği gibi çeşitli bilimler tarafından varlık alanlarıyla ilgili olarak kendisine sağlanan veriler üzerine de düşünebilir; bunların geçerlilik derecelerini ve sınırlarını soruşturabilir. Felsefede zihin kendi üzerine dönerek, sahip olduğu bilgiler üzerinde düşünür; yaşamın kendisini irdeler.

Bu parçada felsefenin hangi özelliğinden söz edilmektedir?

Felsefe insanın, kendini çevreleyen evreni, insan yaşamının bir anlamı olup olmadığını, kendi seçiminin sınırları içinde hangi eylem ve çabaların peşinde koşması gerektiğini, ne tür bir yaşamın en iyi yaşam olduğunu vb. bilmeye ilişkin merakını karşılar.

Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?

Felsefenin temel uğraş alanı, kavramların sorgulanmasıdır. "Bilgi nedir?, Varlık nedir? iyi ve güzel nedir? Dahası; doğa, tarih, devlet, din, insan, toplum, eğitim, bilim, insan nedir? ve benzeri soru kümeleri, hep felsefi düşüncenin kapsam alanında temellendirilir, sorgulanır, çözümlenir. Hiçbir disiplin felsefe gibi bilginin, varlığın, değerlerin ne olduğuna ilişkin soru sormaz. Bunu sadece felsefe yapar.

Bu parçada aşağıdaki görüşlerden hangisi vurgulanmaktadır?

Anlatılmak isteneni açık bir biçimde ifade etmek, başkalarının ifade ettiği şeyleri de dürüstçe anlamaya gayret etmek, iletişim sanatı ve bilimiyle ilgilenmeyi gerektirir. iletişimde terimlerin dikkatle seçilmesi, kavramların sistematik olarak ilişkilendirilmesi, düşünce ve deneyimlerin her iki tarafın da anlayabileceği diyaloglar halinde düzenlenmesi gereklidir. Filozoflar, savunulabilir sonuçlara ulaşmak için bu etkinlikleri öne çıkarırlar.

Bu parçada anlatılanların felsefeyle ilişkisi aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak kurulmuştur?

Bazı felsefe öğrencileri, felsefenin kendilerine, insanın zor durumlarının tam ve ayrıntılı bir resmini sağlamasını isterler. Onlar felsefenin kendilerine yaşamın anlamını göstereceğini ve varoluşumuzun her boyutunu açıklayacağını düşünürler. Fakat felsefeyle uğraşmak, yaşamımızla ilgili temel soruları aydınlığa kavuşturabilse de tam ve eksiksiz resme benzer bir şey sağlamaz.

Bu parçaya göre, felsefeden fazla beklentiye girilmemesinin gerekçesi aşağıdakilerden hangisidir?

Felsefe ne olmalı, felsefe ne gibi bir değer taşımalı konusu tartışmalıdır. Ondan ya olağanüstü açıklamalar beklenir ya da boş düşüncelerle bir tutularak bir yana itilir. Ona ya alışılmamış anlamlı bir insan emeği olarak korkuyla bakılır ya da düş kurmalardan doğan can sıkıcı konuşmalar diye yergi yağdırılır. Felsefe her insanı ilgilendiren bir sorun diye anlaşılır, bu yüzden de temeli bakımından yalın ve anlaşılır olması gereği öne sürülür ya da çetin bir iş sayılarak onunla ilgilenmenin umutsuz insan işi olduğu kanısına varılır.

Bu parçada aşağıdaki görüşlerden hangisi söz konusu edilmektedir?

Felsefe, insanın merak etme, öğrenme, düşünme, sorgulama ve anlama çabalarının ürünüdür. Dolayısıyla felsefenin varlık nedenlerinden biri, dogmaları, tabuları ve bunlarla temelleridirilen geleneksel inançları sorgulamaktır. Bu amaçla düşünceye yön veren sorular yöneltilerek, bilgiye ulaşma yolları geliştirilir ve bu yolla; yeni ve özgün çözümlere ulaşılır.

Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?

Felsefede bir kavramın temellendirilmesi, o kavram üzerinde oyalanmak, o kavramı deşmekle birdir. Ancak felsefenin oyalanması boşuna vakit geçirmek anlamında alınmamalıdır. Felsefede oyalanma demek, üzerine eğinilen kavramı her yönüyle aydınlatma denemeleri yapmak demektir.

Aşağıda verilenlerden hangisi bu parçada anlatılanlarla paralellik gösterir?

Çiçero, "Felsefe bir amaç değil, eğitim için bir araçtır." savıyla aşağıdakilerden hangisinin önemini vurgulamaktadır?