Devlette, insanların yurttaş olarak hakları değil, ödevleri vardır. Onların özgürlüğü, yaşamlarını tamamen denetim altında tutan devlete hizmet etmektir. Siyasal iktidarın merkezileşmesinin amacı güvenlik ve istikrarı geliştirmek, devletin üyeleri için yaşamı güvence altına almaktır.
Bu görüşte aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmaktadır?
Devlet yönetimi bürokratlar ve seçilmişlerle gerçekleşir. Bürokratlar atama ile geldiklerinden uzun yıllar devletin kademelerinde görev alabilmekte ve devletin işleyişini çok iyi bilmektedirler. Seçilmişlerin ise devletin işleyişini aynı düzeyde bilmeleri beklenemez. Bu durumda bürokratlar, seçilmişleri istedikleri gibi yönlendirebilmekte, bu durumda seçilmişlerin egemenliği kullanmadaki etkisi azalmaktadır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi demokratik yönetim için endişe edilen bir durumdur?
Hobbes'a göre insan, doğal olarak toplumsallığa uyarlı bir varlık değildir. Daha çok korunma içgüdüsünün etkisinde bulunan insan, belli bir toplumsal anlaşma söz konusu olmadığı zaman canının çektiğine sahip olmak isteyecektir. Böylesi bir durumda herkes kendini korumak isterken hiç kimse korunamayacaktır. İç savaşlar bunun böyle olduğunu bir çok defa göstermiştir. Bu yolda insanın her şey üzerinde hak ileri sürmekten çıkması gerekir. Toplumsal anlaşma ya da toplumsal barış, tek çıkar yoldur.
Hobbes bu düşüncesinde aşağıdakilerden hangisini dile getirmektedir?
Yurt edindikleri bölgede yaşayan insanların oluşturduğu hukuki ve siyasi otoriteye devlet denir. Devlet, yurttaşların temel gereksinimlerini karşılamak için kurulmuş olan en büyük otoritedir.
Buna göre devletle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi söylenemez?
Eski demokratik devletler, doğrudan demokrasilerdi; yurttaşlar temsilcilerini seçmek yerine her konuda tartışıp öyle oy veriyorlardı. Doğrudan demokrasiler sadece göreli olarak az sayıda katılımcıyla veya verilecek az sayıda karar olduğu zaman uygulanabilir. Oldukça çok sayıda ve farklı konuda oy verecek büyük miktarlarda insanın varoluşunun yarattığı pratik güçlük, elektronik iletişimin buna yavaş yavaş izin vermesi mümkün olmakla birlikte, olağanüstü büyüktür.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmaktadır?
Hobbes'e göre insan, doğası gereği bencildir. "' Onun bütün eylemleri bu bencil doğasının isteklerini tatmin etme yönündeki çabaları olarak açıklanabilir. Şimdi bu tür insan doğası anlayışından hareket eden Hobbes'un, siyaset kuramında varacağı sonuçla, insanın doğası gereği hiç de bencil olmadığını, onun zaman zaman veya aynı zamanda başkalarının iyiliği için çalıştığını ve diğer insanlarla işbirliği yapmaktan hoşlandığını söyleyen Locke'un veya insanın doğası bakımından kesinlikle iyi olduğunu, kötülüğün uygarlığın eseri olduğunu söyleyen Rousseau'nun siyaset felsefelerinde varacakları yer şüphesiz birbirinden farklı olacaktır.
Bu parçadan aşağıda verilenlerden hangisine ulaşılabilir?
Toplumsal yaşam için temel kaynak, bireyin doğasıdır. Bu nedenle devlet, bireylerin korunmaları ve gelişimlerini sağlamak için vardır.
Bu görüşe göre devletin amaçları arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
John Stuart Mill, bireyin hak ve özgürlüklerine önem veren bir düşünürdür. Ona göre bireyin özgürlük mücadelesi, hükümdarların güçlerini azaltmayı amaçlayan bir mücadele olarak ortaya çıkar. Bireyin özgürce gelişebilmesi için, devletin müdahalesi en aza indirgenmelidir. Amaç, bireylerin korunmasıdır.
Parçada, John Stuart Mill'in, siyaset felsefesinin hangi temel konusuna ilişkin görüşleri yer almaktadır?
Sofistler, doğal hukuk ile insanlar tarafından oluşturulmuş olan pozitif hukuk arasında bir ayrım yaparlar; bu ayırımdan sonra onlar, doğal hukukun yanında yer alırlar. Onlara göre nasıl ki doğada güçlü olan yaşıyor ve kendi çıkarlarını hayata geçirmeye çalışıyorsa, toplumda da güçlü olan egemen olmalıdır.
Buna göre Sofistlerde ideal bir düzenin temel özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
- Platon; eski Yunan şehir devletlerini incelemiş ve devlette iyi ve doğru olanı gerçekleştirmek için adaleti uygulamanın doğru olacağını söylemiştir
- Aristoteles; çeşitli gözlem ve incelemelere dayanarak devleti ayakta tutan şeyin karşılıklı yardımlaşma olduğunu ileri sürmüştür.
Platon ve Aristoteles'in devlet hakkındaki bu görüşlerine dayanaralc aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Aristoteles'e göre devletin asıl amacı, yurttaşların ahlaki bakımdan gelişmeleri ve olgunlaşmalarıdır. Devlet bu amaç için vardır. Ona göre, devlet yönetimleri kendi başlarına iyi ya da kötü değildirler, ancak söz konusu amacı gerçekleştirebilmelerine göre iyi ya da kötü devlet vardır.
Aristoteles'e göre devletin temel amacı aşağıdakilerden hangisidir?
Thomas More, yaşadığı dönemin İngiltere'sinde bütün kötülüklerin, mal ve mülkün sayıca az, fakat zengin ve işsiz bir sınıfın elinde toplanmış olmasından kaynaklandığını ileri sürmüştür. Bu durum nedeniyle halkın büyük bir çoğunluğu, hem maddi hem de manevi bakımdan yoksulluk içine düşmüştür.
Bu parçaya göre More'un yaşadığı dönemin İngiltere'sinin özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
Rousseau, insanın ancak sözleşme ile katıldığı ve özgür iradesi ile onayladığı devleti meydana getirmekle özgürlüğe kavuşabileceğini savunur. Böyle bir devlet, yurttaşların iyiliğini sağlamak isteyen genel bir bilinçtir. Rousseau'ya göre, insan özgür olarak doğar, ama her yerde zincirlere vurulmuş olarak bulunur. Ancak insan bu sözleşme ile katıldığı ve kendi özgür iradesi ile onaylayıp bağlandığı bir devlet meydana getirmekle kargaşadan kurtulabilir. Böyle bir devlet genel iradeye dayanacaktır. Genel irade, yurttaşların iyiliğini sağlamak isteyen genel bir bilinç, bir duygudur.
Rousseau'nun bu görüşüne dayanarak devlet ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?