Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde belirtilen sanatçıyla ilgili değildir?
Ahmet Cemil'in titreyen sesinde terennüm eden saf ahenk, dehanın sihirli asasına temas etmiş zannedilen çehresinde parlayan bir ilham yıldızı, lambanın hafif ziyası ve dalgalanan tütün dumanları arasında yükseliyor görünen şekli, ruhu okşayan bir nazım suretinde titrek dudaklarından dökülen bu sözler, sanki burada bulunanları bir cazibe dairesi içine almıştı.
Mai ve Siyah'tan alınan bu parça, Halit Ziya'ya yöneltilen eleştirilerden hangisine örnek gösterilebilir?
Servet-i Fünün Dönemi romanının önde gelen temsilcisidir. Batılı anlamda başarılı ilk romanları veren yazarımızdır. Romanlarında realizmin etkisi vardır. Hikaye, roman, hatıra türlerinde eserler vermiştir.
Aşağıdaki eserlerden hangisi tanıtılan sanatçıya ait değildir?
Aşağıdakilerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?
----, ilk öyküsünü 16 yaşında yazdı . "Düşüş" isimli bu öykü Halit Ziya Uşaklıgil'in İzmir'de çıkardığı "Hizmet" gazetesinde yayınlandı. Mektep ve Servet-i Fünün dergilerindeki yazılarıyla tanındı. Asıl ününü Servet-i Fünün'da yayımlanan ---- adlı romanıyla yaptı. Bu roman, Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk psikolojik rom_andır. Konusu karı- koca-aşık üçlü ilişkisi olan bu romanda, sade ve akıcı bir dille ruhsal çözümlemelere yer verdi. Bu başarıyı diğer eserlerinde yineleyemedi.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
İlk şiirlerinde açıkça Namık Kemal'in etkisindedir. Vatan konusunu işlediği hürriyetçi şiirleri vardır. Abdülhak Hamit'in etkisiyle hayat ve ölüm karşısında felsefi bir tavır takınır. Bu döneme ait şiirlerini "Gizli Figanlar" adlı kitabında toplar. Servet-i Fünun topluğuna katıldıktan sonra edebi anlayışı değişir. Dil, biçim, anlatım ve duygu yönünden bu grubun anlayışını benimser. Bu gruptan ayrıldıktan sonra yeniden sosyal konulu şiirlere döner. Cenk Türküsü adlı şiirini heceyle ve _sade Türkçeyle yazar. Malta esareti ondaki vatan hasretini kamçılar Malta Geceleri, Daüssıla, Son Nefesimle Hasbihal şiirleri hamasi (destansı) Türk edebiyatının en güzel şiirlerindendir.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerin hangisidir?
Aşağıdaki eserlerden hangisinin türü ötekilerden farklıdır?
Öğrencilik yıllarında yazmaya başladı. Yazıları Mütalaa, Tarık, Sabah ve Saadet gibi gazetelerde yayınlandı. Biçim ve öz bakımından Ahmed Mithat etkisi görülen ilk romanı "Nadide" 1981 'de basıldı. ikinci romanı "Hayal içinde"de gerçekçi bir yaklaşım temelinde ruhsal çözümlemelere yer verdi. Öykülerinde İstanbul'da yaşayan azınlıkları, seçkin kişileri anlattı . Servet-i Fünun dergisinin yanında, Edebiyat-ı Cedide Kütüphanesi'nin kurulmasını sağladı. Ayrıca Servet-i Fünun karşıtı yazarlarla yapılan kalem kavgalarında hep ön planda yer aldı.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
Biçim ve öze getirdiği yeniliklerle çağdaş toplumcu şiirimizin oluşmasında büyük katkıları olan sanatçı, yaşadığı dönemin toplumsal ve siyasal olayları karşısında tepki gösteren bir şairdir. Çağdaşlığı da bu duyarlığından kaynaklanır. Şiirde ilk kez, Divan şiiri kurallarına karşı çıkarak anlamın beyitte tamamlanması anlayışını kırdı. Şiiri dizenin bağımsızlığından kurtarıp, anlamı şiirin bütününe yayan bir biçim geliştirdi. Bu ona aruz ölçüsünün yalnız bir kalıbında kullanılan 'müstezat'ı her kalıpta uygulayarak getirdiği yeni öze, yeni biçimler kattı. Şiiri böylece ölçünün egemenliğinden kurtarmış oldu . Aruzu Türkçeye mükemmel uygulayan bu sanatçı, çocuklar için yazdığı şiirlerde hece ölçüsünü kullanmıştır.
Edebiyat-ı Cedide'nin sanat anlayışı doğrultusunda yeni bir dil yaratmaya çaba göstermiştir. Osmanlıcada bile kullanılmayan Farsça ve Arapça sözcükler bularak, Türkçede olmayan kurallarla tamlamalar yaparak, konuşulan dilden çok ayrı, süslü ve yapay bir sanat dili oluşturmuştur. Ama daha sonra dil konusundaki görüşleri değişmiş, Edebiyat-ı Cedide'nin yarattığı dili aşırı süslü, ağdalı ve yapay bulduğu için Kırık Hayatlar'ı yalın bir dille yazmaya karar vermiştir. Daha sonraki yıllarda romanlarının yeni baskıları yapılırken de bunların dilini bir ölçüde yalınlaştırmak gereğini duymuştur. Anılarını Kırk Yıl adıyla kitaplaştırmıştır.