Türk Edebiyatında modern romanın kurucusudur. Konuşma bölümleri dışında dili oldukça ağırdır. Kahramanlarını sosyal çevreleri içinde ele almıştır. Ruhsal çözümlemeleri, başarılı betimlemeleri gerçekçidir. Kahramanlarını çoğunlukla İstanbul'un aydın tabakasından seçmiştir. Gözleme çok önem verir. Realizm akımını benimsemiş, realist- psikolojik roman dönemini başlatmıştır.Öykülerinin çoğunda ise halktan insanların yaşamını, adet ve inançlarını anlatmıştır.
Bu parça da sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?
--- birçok edebi türde yapıt verse de romanlarıyla tanındı. Sanatlı bir söyleyiş, iyi bir gözlemle yazdığı yapıtlada modern romancılığımızın öncüsü sayılır.------ Eski edebiyata karşı yeni edebiyatı, Doğu kültürüne karşı Batı kültürünü savundu. "Kavgalarım" adlı eleştiri eserini yazdı. ---Türk Edebiyatında ilk psikolojik romanı yazdı. Eserlerinde dil yanlışları ve üslup aksaklıkları görülür.
Yukarıda boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki sanatçıların hangileri getirilmelidir?
Servet-i Fünuncular, dönemin baskıları karşısında edilgen, yılgın, karamsar bir tavır takınıp hayale sığınırken içlerinden biri "Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir insanım." diyerek sürüden ayrıldı.
Yukarıdaki parçada sözü geçen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
---- anlatılan aşkın kahramanları, duygularının değişimi sürecinde giderek güçlenen bir iç çatışma yaşarlar. Aşk-ı Memnu'nun Behlül'ü ile başlayan duygusal iç hesaplaşması, Necip'te duygu ve düşünceler arasında gerilimli bir çatışmaya dönüşür. Kocasını mutlu etmeye ve evliliğinin doğal düzenini korumaya çabalayan Suad, bu aşkla birlikte evlilik içindeki rolünü ve kocasına olan bağlılığını, Necip ise yaşadığı hayatın tekdüzeliğini ve kadınlarla ilişkilerindeki samimiyetsizliği sorgular. Bu sorgulama toplumsal ahlakla çatışmayı getirir, çünkü bireyselleşmeye izin vermeyen ve rollerin önceden belirlendiği Osmanlı toplumunda evlilik dışı bir aşk ilişkisi imkansızdır.
Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdaki yapıtlardan hangisi getirilmelidir?
Kimseden ümmid-i feyz etmem, dilenmem perr-ü-bal
Kendi cevvim, kendi eflakimde kendim tairim,
İnhina tavk-ı esaretten girandır boynuma;
Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şairim.
Yukarıdaki şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
(1) Tevfik Fikret, divan şiirinin ölçü ve biçim kalıplarını kırmayı daha da ileri götürerek "serbest müstezat" türünü oluşturmuş. (ll) Türk şiir diline öncesinde var olmayan bir akıcılık ve ezgisellik kazandırmıştır. (lll) Şiir dilimizin, manzum hikayelerde konuşma dili ögeleri ve tonlamalarıyla zenginleşmesi de Tevfik Fikret'in kazandırdığı bir yeniliktir. (IV) Divan şiirinin geleneksel öz ve biçim kalıplarından ayrılarak Servet-i Fünun şiirini hazırlamıştır. (V) Şiirimizi dinamizmden mistisizme yöneltmiştir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde Tevfik Fikret'le ilgili bilgi yanlışı vardır?