testyazılı sorularıçıkmış sorularkonu anlatımsoru bankası

LGS Türkçe Paragraf Test

Sıralı Test Çöz
Soru 1

Romanın sonuna yaklaşırken yavaş yavaş romandaki kişileri ilgilendiren gizemler çözümlenerek açığa kavuşuyor. Çözümler olağan polisiye romanlarda olduğu gibi akla ve gerçeğe ters düşmeyecek tarzda. Örneğin, şeytanın ya da dünyayı yöneten karanlık güçlerin etkisini görmüyoruz. Sadece insanların hırsları ve vazgeçemeyecekleri istekleriyle karşılaşıyoruz. Yani, yazar düş gücüyle oluşturmamış romanı. Ayrıca romanda kimi yerlerde bilinçli bir şekilde kadın kahramanların bir adım önde gösterildiğini de söyleyebiliriz.

Bu parçada sözü edilen romanla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?

Soru 2

Söz konusu romanın yazarı 1990-1995 yılları arasında İsveç'in Ankara büyükelçisi olarak ülkemizde bulunmuş. Tarih ve siyaset bilimi eğitimi gören, doktora çalışmasını devletler hukuku dalında yapan yazar; Bonn, Varşova, Addis Ababa'daki görevinin ardından Saraybosna'da çalışmış. Türkiye üzerine kimi gözlemlerini bir yayınevinin kültür dizisi içinde yer alan "Türkiye Avrupa'nın Eşiğinde" adlı kitabında anlatmakta. Yazar Türkçeye aktarılan kitabında Osmanlıların Viyana'yı kuşatmasından günümüze, birkaç çizgiyle Türkiye'nin genel bir fotoğrafını çıkardıktan sonra, kendisinin de tanık olduğu "özel" günlerin muhasebesini yapıyor.

Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

Soru 3

Yaşayan Türk ressamları dizisini yenileyip, gerçek anlamda bir sanat kitaplığı oluşturmak istedik. Kısa bir sürede, üç kuşak sanatçıyla ilgili 26 kitap yayımladık. Plastik sanatlara ilgi duyan her kişi ve kurumun kütüphanesinde bulunması gereken kitaplardı bunlar. Tümü bez ciltli, nitelik olarak kusursuz. Yıllardır özenle edindiğim yabancı sanat kitaplarını hiç aratmayacak titizlikle basılıp ciltlenen bu kitaplar, yaşayan plastik sanat ustalarımızla birlikte, genç kuşak sanatçılarına da gereğince yer veriyor. Yayınevimizin bu çalışmasının Türk plastik sanatları dünyasına önemli bir katkıda bulunduğuna inanıyorum.

Bu parçada sözü edilen yayınevinin çalışmalarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

Soru 4

Öykülerini beklenmeyen sonuçlarla bitirip, büyük bir merak uyandırarak okuyucuyu etkiler. Öykülerdeki küçük olay ve hareketleri zevkli bir anlatışla zenginleştirir. Bu öyküleri, zengin iç olaylar ve iç fikirlerle süsler. Bütün bunlar, bu yazarın öykücülüğünün en önemli özellikleridir.

Bu parçada sözü edilen yazarın öyküıeriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

Soru 5

Sanatçı, bu çalışmasıyla başlı başına bir sanat nesnesi niteliği taşıyan atlar hakkında bizi aydınlatmakla kalmıyor; Osmanlı dönemi at kültürü hakkında da bize ayrıntılı bilgiler veriyor. Ayrıca sanatçı bu çalışmasında 19. yüzyılın usta ressamı Degas'nın yarış atlanna, kendine özgü yorumlar getiriyor. Osmanlı sarayı at kültürünü incelerken, Topkapı Sarayı koleksiyonundaki değerli at takımlannın üzerindeki tozları siliyor, onları ilk kez okurun karşısına çıkarıyor.

Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

Soru 6

Burası 1950'1erde dünyanın en renkli ve güzel kentlerinden biriydi. Son gittiğimde binaların çok yıpranmış olduğu dikkatimden kaçmadı. Kimileri bu durumun nedenini halkın yoksulluğu ile açıklıyor. Ancak ben ülkemizde en yoksul kişilerin bile evlerine belirli bir özen gösterdiklerinden yola çıkarak buradaki evlerin bu denli harap duruma düşmesini halkın yoksulluğundan çok bir ev kültürünün gelişmemesine bağlıyorum. Şimdilerde bu eski binaları yabancı firmalar aslına uygun olarak onarıyor sonra da merkez ya da şube olarak kullanıyor.

Bu parçada yazar sözünü ettiği yer ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?

Soru 7

Sait Faik lüzumlu adam olmak istiyor; bir işe girmek, kahve açmak, bilet toplamak, karpuz sergisi kurmak, gazetecilik yapmak, balıkçılıkla geçinmek, şu ya da bu... Ama her şeye rağmen o, yaptığı işin önemini biliyordu. Öykü yazmanın da yeteri kadar önemli, hem de çok önemli bir uğraş olduğuna inanıyordu. Bunu açıkça söylemese de, yazmasa da; ikide bir öykü yazmaktan yakınsa da; yazmanın, sanatın bir ulus için, insanlığın tümü için en gerekli bir uğraş olduğunu biliyordu. Yazmadan duramayacağını anlayıp kalemini tutup öptüğü o an bunu olanca derinliğiyle duymuştu. Bize de duyuracağına inanmıştı. Öykülerinin gücü, kalıcılığı da bu inançtan, bu güvenden geliyor.

Bu parçada, Sait Faik'le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

Soru 8

Estetik açıdan güzellik, kişisel olduğu için şartlara göre değişir. Benim güzel bulmadığım bir sanat eseri başkası için güzel olabilir. Modern sanat alanında görecelilik daha ön plandadır. Mesela bir sanatçı çıkıyor paslı teneke ve çivilerle bir düzenleme yapıyor, ayakta alkışlanıyor. Modern sanat dünyası içinde yaşamayanlar bundan bir şey anlayamazlar.

Bu parçadan çıkarılamayacak yargı aşağıdakilerden hangisidir?

Test Bilgileri ve Sonuçlarım
  • Toplam Soru : 8
Ek Bilgiler