Eğitim Sayfam

Anadolu topraklarının Türk egemenliğine girmesinden on dokuzuncu yüzyılın sonlarına kadar Ermeniler ve Türkler Anadolu’da yan yana ve barış içerisinde yaşamışlardı. Osmanlı egemenliğine bağlılıkları uzun süre devam eden Ermenilere, Osmanlı yöneticileri de Millet-i Sadıka (Sadık Millet) unvanını vermişlerdir. Osmanlı Devleti’ndeki demokratikleşme çabaları sırasında memur ve asker olma hakkını da kazanan Ermeniler, Osmanlı Hükûmetleri içerisinde bakan olarak da görev almışlardır.

Yalnızca bu bilgiler göz önüne alındığına Osmanlı egemenliğindeki Ermenilerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

Osmanlı Devleti içerisinde Ermeni sorununun ortaya çıkmasında milliyetçilik akımının yanı sıra Osmanlı Devleti’nin topraklarını ele geçirmek isteyen emperyalist devletlerin politikaları da etkili olmuştur. Avrupa ile yakın ilişki içerisinde olan Ermeni tüccar ve öğrencilerle Avrupa’dan Anadolu’ya gelen misyonerler, Ermenilerin bağımsızlık isteğiyle Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmasında önemli rol oynamışlardır.

Bu bilgiye göre aşağıdaki süreçlerden hangisi Ermeni sorununun ortaya çıkmasında etkili olmamıştır?

1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı sonrasında imzalanan Ayastefanos Antlaşması’nın 12. maddesi şöyledir: “Osmanlı İmparatorluğu, Ermenilerin yerleşmiş oldukları eyaletlerde bölgesel çıkarların gerektirdiği ıslahat ve düzenlemeleri vakit kaybetmeden yapacaktır.”

Ayastefanos Antlaşması’nda yer alan bu madde Ermeni Sorunu ile bağlantılı olarak  değerlendirildiğinde aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

İngilizler 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr Antlaşması’na koydurdukları bir maddeyle Doğu Anadolu’nun Ermenilere verilmesini istediler. Ermeniler de Van, Bitlis, Erzurum, Kars ve Nahcivan’a saldırıp bölgede yaşayan Türk nüfusu göçe zorlamayı hedeflediler. Bölgedeki Türk halkını korumak amacıyla Kazım Paşa komutasındaki TBMM’ye bağlı On Beşinci Kolordu Ermenilere karşı 28 Eylül 1920 tarihinde harekete geçti.

Bu bilgilere göre;

I. Ermeniler Doğu Anadolu’da çoğunluk konumu elde etmek istemişlerdir.

II. Ermenilerin davranışları TBMM’yi önlem almaya zorlamıştır.

III. Kurtuluş Savaşı’nda ilk çatışmalar Doğu Cephesi’nde yaşanmıştır.

yargılarından hangisine ulaşılamaz?

Kâzım Karabekir komutasındaki Türk ordusu Erzurum üzerine bir saldırı hazırlığında bulunan Ermenilere karşı 28 Eylül 1920 tarihinde harekete geçti. Bu taarruzla Ermeni işgali altındaki topraklar kurtarıldı. Ermeniler barış istemek zorunda kaldılar. 3 Aralık 1920’de imzalanan Gümrü Antlaşması ile Doğu Anadolu Bölgesi Ermenilerin işgalinden kurtarıldı.

Bu bilgilere göre Doğu Cephesinde yaşanan gelişmelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılır?

TBMM döneminde ilk savaş Ermenilerle yapılmıştır. Bu savaşı TBMM kuvvetleri kazanmış, taraflar arasında imzalanan Gümrü Antlaşması ile Ermeniler toprak taleplerinden vazgeçmiş, TBMM'yi ve Misak-ı Millî'yi tanımak zorunda kalmıştır.

Bu bilgilerde TBMM'nin hangi alandaki başarısından söz edilmemiştir?

Gümrü Antlaşması’nda yer alan koşullardan bazıları şunlardır:

I. Kars ve yöresi Türkiye'ye geri verilecektir. 

II. Ermenistan'ın Türkiye'ye karşı diğer devletlerle yaptığı tüm antlaşmalar kaldırılacaktır.

III. Aras Nehri ve Çıldır Gölü’ne kadar uzanan hat Doğu sınırı olarak çizilecektir.

IV. Sevr Antlaşması’nı ve Türkiye’nin çıkarlarına uygun olmayan antlaşmaları Ermenistan Hükûmeti de kabul etmeyecektir.

V. Türkiye'deki Ermenilerle, Ermenistan'daki Müslümanlar eşit haklardan yararlanacaklardır.

Bu koşullardan hangileri Türkiye ve Ermenistan dışındaki devletleri de ilgilendirmektedir? 

İngilizlerin desteğindeki Ermeni kuvvetleri Doğu Anadolu’yu ele geçirmek için Van, Bitlis, Erzurum, Kars ve Nahcivan’a saldırıp bölgede yaşayan Türk nüfusu göçe zorlamışlardır. Bu gelişmeler üzerine Kâzım Karabekir komutasındaki Türk ordusu Ermenilere karşı 28 Eylül 1920 tarihinde harekete geçmiştir. Bu harekât sonrasında Ermeni işgali altındaki topraklar kurtarılmış ve Ermeniler barış istemek zorunda kalmıştır. 3 Aralık 1920’de imzalanan Gümrü Antlaşması ile Oltu, Sarıkamış ve Kars Türkiye’nin olmuştur.

Bu bilgilere göre Doğu Cephesi ile ilgili olarak;

I. Askerî zafer siyasi başarıyı getirmiştir.

II. Osmanlılar en geniş sınırlarına ulaşmıştır.

III. Doğu Cephesi'nde Ermenilere karşı  Kuvâ-yı Millîye birlikleri mücadele etmiştir.

yargılarından hangisine ulaşılabilir?

Maraş’taki Fransız işgal güçlerinin önemli bir bölümünü Ermeniler oluşturmuştu. İşgal kuvvetlerinin doğrudan Maraş halkına yönelik saldırılarının giderek artması üzerine Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin örgütlediği vatanseverler ile işgal kuvvetleri arasında çatışmalar yaşanmaya başladı. Büyük Millet Meclisi, Maraş’taki direnişi teşkilatlandırmak amacıyla Kılıç Ali, Yörük Selim ve Cemil Cahit Beyleri görevlendirdi. 21 Ocak 1920 günü başlayan direniş Maraşlıların katılımıyla giderek güç kazandı ve 12 Şubat 1920 tarihinde Fransız işgal kuvvetleri şehri terk etmek zorunda kaldılar.

Paragrafta verilen bilgilere göre Maraş’ın düşman işgalinden kurtarılmasında aşağıdakilerden hangisinin doğrudan etkisi olmamıştır?

Urfa Fransız İşgal Kuvvetleri Komutanlığı’na, "Yüzyıllardan beri özgür, bağımsız yaşamış bir millet istila ve esirliği kabul edemez. Wilson İlkeleri’ne ve mütareke hükümlerine aykırı olarak gittikçe artan gaddarca ve zalimce istilaya karşı kutsal haklarımızın korunmasına fiilen karar vermiş bulunuyoruz. Urfa’daki misafirliğinize daha fazla izin vermemiz mümkün değildir. İşgalinizi şiddetle reddeder, 24 saat içinde Urfa’yı boşaltmadığınız takdirde kesin harekete girişileceğini ve dökülecek kanların sorumluluğunun size ait olacağını bildiririz. Hristiyan yurttaşlarımızın her türlü hakları korunacaktır…”

Ali Saip Bey, İşgal Kuvvetleri Komutanlığı’na gönderdiği bu telgrafla aşağıdakilerden hangisini amaçlamış olamaz?

Kurtuluş Savaşı’nda düzenli ordu birliklerinin olmadığı Urfa kentinde Ali Saip Bey önderliğinde üç bin kişilik bir millî kuvvet oluşturuldu. Millî kuvvetler Urfa’yı kuşatma altına aldılar. Halkın da mücadeleye katılmasıyla Fransız işgal kuvvetleri 11 Nisan 1920 tarihinde millî kuvvetlerle bir anlaşma yaparak Urfa’yı terk ettiler.

Yalnızca paragraftaki bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

Urfa kentine halkının Millî Mücadele’de gösterdiği kahramanlıklarından dolayı, 12 Haziran 1984 tarihinde “Şanlı” unvanı verilmiştir.

Bu durum Urfa halkı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisinin göstergesidir?

Fransızlara ve Ermenilere karşı savaşan Maraş halkına destek olmak amacıyla Mustafa Kemal, Kuvayımilliye birliklerini teşkilatlandırmak için Kılıç Ali, Yörük Selim ve Binbaşı Suzi Beyleri Maraş’a gönderdi.

Bu bilgilere göre Millî Mücadele'de Maraş ile ilgili olarak;

I. Bu direniş Millî Meclis tarafından desteklenmiştir.

II. Teşkilatlanmaya önem verilmiştir.

III. Fransızlarla uzlaşma yolları aranmıştır.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

I. Paris Barış Konferansı’nda alınan karar gereğince İzmir ve çevresinin Yunanlılar tarafından işgal edilmesi

II. Yunanistan’ın bağımsızlığını ilan etmesi

III. Birinci Dünya Savaşı sürerken İngilizlerin Batı Anadolu kıyılarını İtalyanlara vaat etmesi

Yukarıda belirtilenlerden hangileri Kurtuluş Savaşı’nda Batı Cephesi’nin açılma nedenleri arasında yer alır?

15 Mayıs 1919 sabahı Yunan ordusu, İngiliz savaş gemilerinin korumasında İzmir’i işgal etmeye başladı. Yunan askerleri İzmirli Rumların gösterileri ve alkışları arasında yürüyüşe geçtiler. İzmir’in işgali tüm yurtta büyük bir üzüntüye yol açtı. İşgali kınamak için gösteriler ve toplantılar yapıldı. İşgal hareketi tehlikenin ne kadar büyük ve yıkıcı olduğunu gösterdi, millî bilincin gelişmesini ve millî birlik duygusunun güçlenmesini sağladı.

Yalnızca bu bilgilere dayanarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

Kurtuluş Savaşı’nda Kuvayımilliye birlikleri Batı Cephesi'nde;

• Yunan ordusunu yıpratarak ilerleyişlerini yavaşlatmışlar,
• Düzenli ordu kurulana kadar Türk vatanını savunmuşlar,
• TBMM’ye yönelik gerici ayaklanmaların bastırılmasında görev almışlar,
• Millî Mücadele bilincinin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.

Bu bilgilere göre Kuvayımilliye birliklerinin Batı Cephesi'ndeki faaliyetleri ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?

Kuvayımilliye birliklerinin askerî donanım bakımından eksik olmaları ve belli bir otoriteye bağlı olmayı reddetmeleri zayıflık yaratmış ve düzenli ordular karşısındaki başarı şanslarını zayıflatmıştır. Ayrıca her tür ihtiyaçlarını halktan karşılamaları ve bu ihtiyaçları için zaman zaman hukuk tanımayan uygulamalara girişmeleri de halkın kendilerine duyduğu güvenin sarsılmasına yol açmıştı.

Bu bilgilerde Kuvayımilliye ile ilgili olarak aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı verilmiştir?

Birinci İnönü Zaferi'yle birlikte;

Halkın TBMM’ye ve düzenli orduya olan güveni arttı.

Türk milletinin Kurtuluş Savaşı’nın kazanılacağına dair inancı pekişti.

İtilâf Devletleri, TBMM’ye Sevr Antlaşması’nı zorla kabul ettirmek yerine Anadolu politikalarını gözden geçirmek zorunda kaldılar.

Londra Konferansı’nda Sevr Antlaşması’nda küçük değişiklikler yaparak TBMM’ye kabul ettirmeye çalıştılar.

Sovyet Rusya ile TBMM arasında başlayan yakınlaşma Birinci İnönü Zaferi’nden sonra iki devlet arasında Moskova Antlaşması’nın imzalanmasıyla sonuçlandı.

Bu bilgilere göre Birinci İnönü Savaşı’nın sonuçlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

Birinci İnönü Zaferi TBMM’nin içteki ve dıştaki otoritesini artırırken Anadolu’nun paylaşılması ile ilgili İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılıklarını derinleştirdi.

Bu durum üzerine İtilaf Devletleri;

 • Anadolu politikalarını gözden geçirmek,

• Taarruz hazırlıkları yapabilmesi için Yunanistan’a zaman kazandırmak,

• Sevr Antlaşması’nda küçük değişiklikler yaparak Türk Milletine kabul ettirmek amaçlarıyla Londra’da bir konferans toplamaya karar verdiler.

Bu bilgilere göre İtilaf Devletleri’yle ilgili olarak;

I. Anadolu’da kalıcı bir barış ortamı oluşturmak istemişlerdir.

II. Küçük tavizlerle temel politikalarını sürdürmek istemişlerdir.

III. TBMM’nin hukukî varlığını tanımak istemişlerdir.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

Mustafa Kemal, toprakları düşman askerlerinin işgal çizmeleri altında ezilen bir ulusun masa başında gerçek bir barış elde edemeyeceğini, Türk milletinin arzu ettiği barışın ancak yurdun işgalden kurtarılmasıyla sağlanacağını ve Londra Konferansı’ndan Türk milletinin çıkarlarına uygun bir çözüm çıkma ihtimalinin zayıf olduğunu biliyordu.

Bu düşünceye rağmen Mustafa Kemal’in Londra Konferansı’na katılım konusunda olumlu görüş ortaya koyması aşağıdakilerden hangisiyle açıklanamaz?