Kimi zaman düşünürüm: On altı yaşımdan beri ekmeğimi kazanmak zorunda kalmasaydım ne olurdu? Örneğin, baba evinin güvenli koşullarında okuyup diploma sahibi olmasaydım belki de herhangi bir memur olur, tekdüze bir yaşam sürerdim. Belki yine yazar olur, yine öyküler, romanlar yazardım; ama konularım, sanırım bugünkü konular olmazdı. Rahat ekmekle yetişen insanların yaşamlarını anlatan konular olurdu; çünkü tanıdığım çevreler, o insanların çevresi olacaktı.
Bu parçaya dayanarak, yazarlarla ilgili aşağıdaki genellemelerin hangisine varılamaz?