testyazılı sorularıçıkmış sorularkonu anlatımsoru bankası

TYT Türkçe Deneme Sınavı 11

Sıralı Test Çöz
Soru 1

Sesi değil sözü yükselt; çiçekleri büyüten gök gürültüleri değil yağmurlardır.

Bu cümleden, aşağıdakilerden hangisine kesin olarak ulaşılır?

Soru 2

Pasternak’a göre şiir, kişinin ayağının altındaki otlar, çiçekçiklerdir, onu koparmak, eline almak için biraz eğilmek yeter. Brodski öyle düşünmüyor. Ona göre şiir göklerle bir iletişim olanağıdır. Meleklerle iletişim kurarsınız. Bu iki tanımın ardındaki somut gerçeği düşündüm. Sanırım, Pasternak şiirin her yerde ve küçük şeylerde olduğunu söylüyor; Brodski ise yeteneği öne getiriyor. İkisi de bir yerde doğru, ama birbiriyle karıştırılmaması koşuluyla. Şiir ne biliyor musun? Bir an. Ve bütün bir tarih tadı, insan girişimi, mutluluk çelişkisi…”

Yukarıdaki parçada hangi anlatım biçimi kullanılmıştır?

Soru 3

Batıda üç büyük asır, büyük insan yarışması içinde geçtikten sonra XIX. yüzyılda büyük sanayi davası meydana çıktı. Bir asır geçmeden büyük insan, yerini büyük sanayiye bıraktı. Evvelce maddeden ruha yükseltilen kuvvet, tekrar maddeye indi. Az zamanda makine, mabut oldu. Ruh makinenin kaba gövdesi altında ezilmiştir.

Parçaya göre aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

Soru 4

I. Yaşanan bu hadiseler can sıkmaya başladı.

II. Romantik filmleri daha çok seviyormuş.

III. Olayın iç yüzü farklıymış.

IV. Hislerimde yanılmadığımı bir kez daha anladım.

V. Duygusal tavırları onu çekilmez kılıyordu.

Numaralanmış cümlelerdeki altı çizili sözler anlamca ikişerli eşleştirildiğinde hangisi dışta kalır?

Soru 5

Yeni antropoloji insanı “dik yürüyüşlü düşünen hayvan” diye tabir ediyor. Beden yapısında bütün madenlerden cevher bulunan bu sonuncu yaratıkta aynı zamanda bütün hayvanlardan da öz bulunduğunu söylemiştik. Onun dik yürüyüşlü oluşu belki bütün kâinata ve başka varlıklara hakimiyetini sağlamak içindir. Belki de gururu ile üstünlüğünün alâmetidir veya her yönde hareketini kolaylaştırıcıdır. Kim bilir, belki de başını yıldızlara kaldırmak ve ellerini Allah’a açmak içindir.

Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

Soru 6

Bileşik isimler iki sözcüğün bir araya gelerek oluşturduğu sözcüklerdir.

Aşağıdakilerin hangisinde diğerlerinden farklı bir bileşik isim vardır?

Soru 7

I. Elindeki pulsuz mektuplara uzun uzun baktı.

II. Yaşlı kadına en küçük kızı bakıyormuş.

III. Onun böyle konuştuğuna bakma.

IV. Baktı ki bu işten sıyrılamayacak teslim oldu.

V. Bu iş bir telefona bakar.

“ bakmak” sözcüğü yukarıdaki cümlelerde kaç farklı anlamda kullanılmıştır?

Soru 8

(I)Türk edebiyatının, Türkçeyi sadeleştirme çabası gösteren toplumcu yazarlarından biridir Sabahattin Ali . (II) İçimizdeki Şeytan adlı romanıyla Oğuz Atay’ dan önce toplumun çatırdayan yapısına bireyin düşünce dünyasıyla ayna tutmuştur. (III)Tutunamayanlar romanının ön sözü niteliğinde, yoğun bir anlatıma sahip romanda bireyin kendisiyle yüzleşmesi yansıtılmaktadır. (IV) Macide, Ömer, Nihat ve diğer kahramanlarla insan oğlunun çıkmazlarını ve hayat muhakemelerini çarpıcı biçimde anlatmıştır. (V) Kahramanların zihinlerinde değerlerin ve çıkarların çatışması dikkat çeker.

Yukarıdaki numaralı cümlelerle ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

Soru 9

Babalar oğullarına doğru adam olacaksın derler, doğru yolu gösterirler eğiticilerin de yaptığı budur. Ama doğruluğu, doğruluktur diye değil; insana iyi ün kazandırdığı için överler.

Parçada eleştirilen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

Soru 10

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kanıksama anlamı vardır?

Soru 11

(I) Öğretici metinler içinde, rahat anlatımı ve güncel konulara ayna tutuşuyla dikkat çeken bir türdür fıkra. (II ) Edebiyatımıza özel gazeteyle giren bu tür zaman zaman mizahi bir karaktere de bürünür. (III)Fıkralar yazıldığı dönemin sosyal, siyasi ve kültürel yaşantısını gözler önüne sermektedir.(IV) Ahmet Rasim, Servet- i Fünun döneminin dışında kalarak sanat anlayışını yazdığı fıkralara yansıtmıştır. (V)Şaheser olarak adlandırılan Şehir Mektupları adlı eseriyle dikkat çekmiştir. (VI) Ahmet Rasim bu eserinde İstanbul’u bütün yönleriyle canlandırarak anlatmıştır.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

Soru 12

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf tümleci bir söz öbeğinden oluşmaktadır?

Soru 13

I. Bu yalnız adam yeni şeyler icat etmiş.

II. Bu soruyu yalnız Kemal cevapladı.

III. Ne yazık ki bu konuda yine yalnız kaldım.

IV. Onun en güzel eseri “Yalnız” adlı şiiridir.

V. Haklısın yalnız biraz sabırlı olmalısın.

Yukarıdaki cümlelerde geçen “yalnız” sözcüğü kaç farklı türde kullanılmıştır?

Soru 14

I. Edebiyatımızda yeni kalemler yetişti.

II. Adamın bu pişkinliğine anlam veremedim.

III. Dolaptaki yemekleri de ısıtıp yiyelim mi?

IV. Bu boş sözleri dinlemekten bıktım.

V. Kadının üzerinde renkli bir kıyafet vardı.

Yukarıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükler gerçek anlamın dışında (mecaz anlamda) kullanılmıştır?

Soru 15

Türk edebiyatının tarihsel sürecinde özellikle Cumhuriyet Döneminde birbirinden farklı edebi topluluklar ortaya çıkmıştır. Kimileri sanat kaygısıyla ortaya çıkarken kimileri sanatını bir araç olarak kullanma amacıyla ortaya çıkmıştır. Bu gruplar birçok edebi türün gelişmesine katkı sağlamıştır. Edebiyat tek grubun tekelinde kalmamış, gelişmesini farklı alanlarda sürdürmüştür. Konu, dil ve üslup her dönemde farklılık göstermiştir. Zaman ve mekân da edebiyatın gelişmesinde etkili olmuştur. Coğrafya, tarih ve kültür zamanmekân ilişkisine bağlı olarak edebiyatı yüceltmiştir.

Bu parçada vurgulanmak istenen asıl düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

Soru 16

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde şart anlamı yoktur?

Soru 17

Tanzimat Döneminde, Osmanlı Devleti Batılı devletlerin içişlerine karışmalarını önlemek için çeşitli ıslahatlar yapmıştır. Bu dönemde özellikle azınlıklara çeşitli haklar verilmiştir. Gayrimüslimlerin (azınlıkların) çeşitli haklar elde etmesi Osmanlı toplumu arasında çatışmalar meydana getirmiştir. Hukuk alanında yapılan düzenlemeler, siyasi alanında yapılan düzenlemeler Osmanlı toplumunu gittikçe Batının etkisine açık hale getirmiş, bu da daha sonraki alanda yapılacak ıslahatlara ön ayak olmuş, Osmanlı toplumunu yani halkını birbirine düşürerek dağılmanın önünü adeta bir kapı gibi açık bırakarak Osmanlı devletini hasta yatağından ölüme doğru sürüklemiştir.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

Soru 18

Tam tersine müzisyenler bu olaylardan beslenir.(I) Böylece sanatçı yaşananlardan aldığı ilhamla kendine özgü bir müzik oluşturur.(II) Bence aşk ve romantizmden çok, toplumsal olaylar ilham kaynağı olur müzisyene.(III) Müzisyenler yaşadığı toplumun olaylarına duyarsızdır anlayışı var.(IV)

Numaralanmış cümlelerin anlamlı ve kurallı bir bütün oluşturacak biçimde sıralanışı aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?

Soru 19

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylama yoktur?

Soru 20

Yazarların gayreti, her türlü ihmalin, kusurun gün yüzüne çıkmasını sağlar.

Yukarıdaki cümleye en yakın anlamlı cümle aşağıdakilerden hangisidir?

Soru 21

Şair hem toplumsal hem de sanatsal kavganın baş mimarıdır. Bir yandan toplumsal sorunları yansıtırken diğer yandan estetik kaygıyı ön plana çıkarır. Çünkü şair hem toplumdur hem de sanattır. Şair, önden yürür, hırpalanır, linç edilir ama kavgasından vazgeçmez. Dünyada ve memleketinde olup biteni görür, yorumlar. Şair, eleştirilir, yerden yere vurulur ama sanatından ödün vermez. Her zaman en iyisini en doğrusunu yazar.

Bu parçadan şair ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

Soru 22

Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi farklı görevde bir ek almıştır?

Soru 23

Nasıl ki ağaç ormanla, çiçek baharla bir bütünlük sağlamışsa sanat yapıtı da toplumdan bağımsız değildir. Ağaç orman ile bir bütünlük içindedir, ormandan beslenir. İşte sanat yapıtı da sanatçının toplumdan yararlanıp oluşturduğu bir çınar gibidir. Sanatçının kendisi toplumun bir parçası olduğu gibi eserini de toplumun köklerinden meydana getirir.

Bu parçada vurgulanmak istenen asıl düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

Soru 24

Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olabilir?

Soru 25

Goethe, "Faust'ta ne demek istiyorsunuz?" diye soran bir okuruna, "Ben de bilmiyorum" demiş. Faust'ta ne demek istediğini bilmediğinden değil, hiçbir sanat yapıtının bütünüyle açıklanamayacağını bildiğinden... Evet, evet gerçekten de hiç önemi yok, birçok kimsenin Hamlet'i öve öve bitirememesinin ya da Eliot'ın onu yerin dibine batırmasının. Hiç ama hiç önemi yok, Nihavent Saz Semaisi'ni dinler ya da Guernica'ya bakarken sizin ne duyup anladığınızla, Mesut Cemil ya da Picasso'nun ne anlatmak istediğinin. Çünkü "sanatçının söylemek istediği" ile "bizim anladığımız" başka başka şeyler çoğu zaman.

Yukarıdaki paragrafta asıl anlatılmak istenen nedir?

Soru 26

I. Kararlarımızda tehlikeyi önemseyelim; fakat sadece büyük tehlikeleri önemseyelim.

II. Başarının yolu, oluşabilecek tüm tehlikeleri önceden ortadan kaldırmaktır.

III. Girişimde başarı, tehlikeyi bertaraf etmekle olanaklıdır.

IV. Girişimlerimizde önlem almak yararlıdır; ama uygulamada da kararlılık esastır.

V. Tehlikeyi düşündüğümüz anda yapacaklarımızın hepsinde başarısız oluruz.

Numaralanmış cümlelerin hangi ikisi anlamca birbirine en yakındır?

Soru 27

(I)Dünya onu anlatan kitaplardan, dergilerden, yazılardan çok daha hızlı bir biçimde yol alıyor. (II)Hayat şartlarının değişmesi bizi yer yer zorda bırakıyor (III) Ne yazarsak yazalım, ne anlatırsak anlatalım dünya gene bizim önümüzde. (IV)Onun şaşırtıcı hızına değişimine kalem uydurmak mümkün değil. (V)Hergün bir öncekinden daha fazla sürprizlerle dolu olarak gelip kuruluyor kağıtlarımıza, ekranlarımıza, perdelerimize, gözlerimize.

Yukarıdaki paragrafta anlam akışını bozan cümle hangisidir?

Soru 28

‘’Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.’’ Cümlesinde hangi ses olayı bulunmaktadır?

Soru 29

Okul yıllarında kazandıkları bilgilerle yetinen bireyler, zamanla gelişen yeni düşünce ve anlayışları eleştirme ve yararlı olanları benimsemede güçlük çekerler. Bireylerin böyle durumlara düşmemek için yaşam boyu durmadan çalışmaları ve kendilerini sürekli…

Bu parça aşağıdakilerin hangisiyle en uygun şekilde tamamlanabilir?

Soru 30

Japon bilim adamı ŞinyaYamanaka, Kasım 2007’de,insan embriyosu kullanmadan kök hücre üretilebileceğini kanıtlayarak bilim dünyasının kanını donduracak bir atılıma imza attı. Yamanaka, Kyoto Üniversitesi laboratuvarında, insan embriyosu kullanmadan kök hücre üretilebileceğini,  farelerden alınan deri hücreleri üzerinde genetik oynama yaparak gösterdi. Araştırmayla elde edilen kök hücrenin insan embriyosu kullanılmadan üretilmesi, kök hücre çalışmalarına izin vermeyen çevreleri rahatsız etmeyecek olması dolayısıyla da büyük önem taşıyor. Kısaca iPS olarak adlandırılan, yeni geliştirilmiş kök hücre tipi, yetişkin deri hücrelerine dört gen yerleştirerek ortaya çıkarıldı. Vücuttaki 220 hücre tipinden herhangi birinin sayısız kopyasını oluşturma yeteneğine sahip embriyonik kök hücreler gibi davranmaya başlayan iPS hücreleri, hastanın kendi yetişkin hücrelerinden türetildiği için bağışıklık sistemi tarafından reddedilme riski taşımıyor. iPS hücreleri, embriyolardan türetilmediğinden büyük bir ahlaki ve dini soruna yol açmıyor.

Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

Soru 31

Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

Soru 32

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu yoktur?

Soru 33

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?

Soru 34

Aşağıdakilerin hangisinde deyim açıklamasıyla birlikte verilmiştir?

Soru 35

Göze alandır kadın() Çekip gitmeyi() sahip olduklarından vazgeçmeyi() karşılık beklememeyi( )Dedim ya bir dünyadır kadınlar( )

Yukarıda parantezlerle belirtilen yerlere aşağıdakilerden hangisinde verilen noktalama işaretleri getirilmelidir?

Soru 36

(I) Mezopotamya'nın en eski yerleşim merkezlerinden biri olan Şanlıurfa, su kaynaklarına yakın olması ve ticaret yolları üzerinde bulunmasından dolayı tarih boyunca stratejik bir öneme sahip olmuştur. (II) Kentin 11 bin yıllık bir tarihi geçmişi vardır. (III) Merkeze bağlı Örencik köyü sınırları içinde yer alan Göbekli Tepede yapılan kazılarda ele geçen buluntular bu tarihi geçmişi kanıtlamaktadır. (IV)Şanlıurfa’nın bilinen en eski ismi Aramiler tarafından verilen Urhay idi. (V)M.Ö. 9 binli yıllara uzanan bu süreçte; Sümer, Babil, Hitit, Arami, Asur, Pers, Makedonya, Roma, Bizans gibi uygarlıkların egemenlikleri altında yaşayan Urfa 1094 yılında Selçuklu topraklarına katılmıştır.

Bu parçanın akışını bozan cümle aşağıdakilerden hangisidir?

Soru 37

Gaudi’nin eserlerine baktığınızda çirkinlikle güzelliğin nasıl birbirine dönüştüğünü görüyordunuz, belki hayat da saçmalıkla anlamlılığın birbirine dönüştüğü bir yapıdır. Gaudi’yi yaratan tanrı yarattı bu dünyayı da...Istakozları, salyangozları, at kestanelerini, dikenleri, sarmaşıkları, eğri büğrü dalları yaratan da aynı tanrı.Koskoca yeryüzünde bir tek düz ağaç dalı yaratmamasına ne diyeceğiz? Ağaç dallarının hepsi eğri olmalı....Kadınların arada bir kalbini kırmalı. Arada bir üzmeli onları. Sorsak, "evet öyledir, arada bir kalbimizi kırmalı erkekler" diyecek bir kadın bulamayız. Ama, kalbini hiç kırmamış bir erkeğe deli gibi aşık olmuş bir kadın bulabilir miyiz, ondan da kuşkuluyum.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

Soru 38

38. VE 39. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARAGRAFA GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Bir adam okçu olmak istiyormuş... Bir okçu ustasının yanına çırak olmuş.Beş yıl geçirmiş orada.Bir gün ustası demiş ki "Benden öğreneceğini öğrendin, benim bildiğim bu kadar, var git artık sen de usta bir okçusun.""Yok" demiş adam, "ben daha fazlasını öğrenmek isterim. ""Öyleyse falan yerde bir usta var, onun yanına git."Adam beş yıl da o ustanın yanında kalmış. Sonunda o da "Bütün bildiklerimi öğrettim sana" demiş. Adam "Bu bana yetmez" demiş. Oradan başka bir ustanın yanına gitmiş... Oradan başka bir ustanın yanına daha... Sonunda ülkedeki bütün ustalar ona "sen oldun" demişler, "her şeyi öğrendin.""Yok" demiş adam, "bu yetmez bana.""Peki öyleyse" demişler, "bir dağın başında yalnız yaşayan bir usta var, herkesten çoğunu o bilir, onun yanına git."Adam yollara düşmüş, günlerce aramış, yaylalardan, ovalardan geçmiş, sonunda bir dağın başında ihtiyar okçuyu bulmuş.Usta, bir taşın üstünde oturuyormuş."Bana okçuluğu öğret" demiş adam ustaya. Usta adama bakmış. Sonra boş ellerini havaya kaldırmış, ok atar gibi yapmış...Ve vurulmuş bir kuş düşmüş.İşte ben, gerçek dindarlığın, en büyük ustalık gibi, ok ve yaya ihtiyaç duymadan kuşu vurabilmek olduğuna inanırım.

Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?

Soru 39

38. VE 39. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARAGRAFA GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Bir adam okçu olmak istiyormuş... Bir okçu ustasının yanına çırak olmuş.Beş yıl geçirmiş orada.Bir gün ustası demiş ki "Benden öğreneceğini öğrendin, benim bildiğim bu kadar, var git artık sen de usta bir okçusun.""Yok" demiş adam, "ben daha fazlasını öğrenmek isterim. ""Öyleyse falan yerde bir usta var, onun yanına git."Adam beş yıl da o ustanın yanında kalmış. Sonunda o da "Bütün bildiklerimi öğrettim sana" demiş. Adam "Bu bana yetmez" demiş. Oradan başka bir ustanın yanına gitmiş... Oradan başka bir ustanın yanına daha... Sonunda ülkedeki bütün ustalar ona "sen oldun" demişler, "her şeyi öğrendin.""Yok" demiş adam, "bu yetmez bana.""Peki öyleyse" demişler, "bir dağın başında yalnız yaşayan bir usta var, herkesten çoğunu o bilir, onun yanına git."Adam yollara düşmüş, günlerce aramış, yaylalardan, ovalardan geçmiş, sonunda bir dağın başında ihtiyar okçuyu bulmuş.Usta, bir taşın üstünde oturuyormuş."Bana okçuluğu öğret" demiş adam ustaya. Usta adama bakmış. Sonra boş ellerini havaya kaldırmış, ok atar gibi yapmış...Ve vurulmuş bir kuş düşmüş.İşte ben, gerçek dindarlığın, en büyük ustalık gibi, ok ve yaya ihtiyaç duymadan kuşu vurabilmek olduğuna inanırım.

Bu paragraftan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

Soru 40

Eğer yağmur duasına çıktıysan, çamurla da……………...

Yukarıdaki noktalı yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?

Test Bilgileri ve Sonuçlarım
  • Toplam Soru : 40
Ek Bilgiler