(I) Yazın alanında eleştirinin çok önemli bir yeri vardır. (II) Eleştiri; yazara, okura, ele aldığı yapıta karşı eleştirmene bir sorumluluk yükler. (III) Eleştiri türünün gelişmesi, eleştirmenlerin yapıta bakış açılarında köklü değişikliklerin olmasını sağlamıştır. (IV) Eleştirmenin, yazın dünyasındaki bu sorumluluğunu yerine getirmesi, varlığının kabul edilmesine bağlıdır. (V) Ama ne yazık ki, eleştirmenin varlığı zaman zaman reddedilmiştir. (VI) Bu durumda eleştirmen, sorumluluğunu yerine getirecek gücü ve desteği bulamamıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
(I) Öykü kişileri, sanatçının kalemiyle yazıya geçtiğinde değil, aklına ilk düştüğünde gerçeğe dönüşür. (II) O andan itibaren de öykücünün hayat ortağı olur onlar. (III) Öykücü ile birlikte yiyip içer, oturup kalkar. (IV) Öykücü, öykülerinin konusunu kalıcı olanla geçici olanın çatışmasından çıkarır. (V) Bir zıtlıkta, yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğu her yerde öykü de olur. (VI) Haksızlık, mutsuzluk, eşitsizlik ve mücadelenin olduğu yerde mutlaka bir öykü de vardır.
Bu parça, iki paragrafa bölünmek istense, ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
Şiir de öykü de birer edebiyat ürünüdür. İkisi de dile yaslanır. Biri öykü dilini, diğeri şiir dilini kullanır. Bunlar arasındaki fark, dil işçiliği üzerinde belirginleşir. Ancak bazen, anlatımda ölçü kaçırılarak şiirin öyküye, öykünün şiire yaklaştığı görülür. Halbuki şiir, hep şiir; öykü de hep öykü olarak kalabilmelidir. Yoksa ---.
Bu parçada boş bırakılan yere düşün-cenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
(I) İnsan güzel konuşmayı, dili doğru kullanmayı nereden öğrenir? (II) Tabii ki ailesinden, çevresinden; şimdilerde ise ailenin çok sesli bir bireyi sayılan televizyondan ... (III) Eğer anlaşmayı çağdaş bir toplumun bireyleri gibi sağlayamayacaksak ilkel topluluklardan ne farkımız kalır? (IV) Oysa televizyon bize güzel konuşmayı öğretmekten o kadar uzak ki. .. (V) Çoğu programa, İngilizce söyleyişlerin harfi harfine tercümesiyle oluşan garip bir dil hakim. (VI) Bütün bunlar Türkçeye saygısızlıktan başka bir şey değildir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
Kitapçılarda yüzlerce birbirine benzer romanla karşılaşıyorum ve onların yanına aynı nitelikte bir tane daha ekleme düşüncesi beni hiç heyecanlandırmıyor. --. Eleştirdiğim bir yazın ortamına dahil olarak suç ortağı olma düşüncesi beni rahatsız ediyor. İstediğim gibi benzersiz bir yapıt ortaya koyuncaya kadar ne kadar sürerse sürsün sabırla çalışmaya devam etmeliyim, diye düşünüyorum.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
Her şiirim ilkin tohumdur. Tohum kadar küçüktür o, bir duygudur, bir düşüncedir. Bazen bir sözcük bazen bir dize olarak biçim alır, anahtar olur şiire. Sonra bir çiçeği yetiştirmek için uygulanan tüm yöntemleri uygulamaya başlarım. O tohum çatlar yeşerir. Belli boyutlara ulaşır. Sonra onu gelişigüzel, kağıtlara dökerim. Onlara zamanla biçim verir, en uygun biçimi arar da ararım. Sonunda aramalarım biter ve şiirlerim istenen kıvama ulaşır.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
Hemen bir kalıba dökmeye çalışmam ben öykülerimi. Öykü zihinde gelişmeli. "Beni yaz." demelidir. Taşınmaz duruma gelmelidir. Bulutlar yükünü almadan nasıl yağmazsa -. Yazılsa da okuyucuya yeni bir şeyler vermez. Düşüncede, anlatımda, duyguda yenilik getirmeyen bir öyküye öykü denemez.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
----. Doğrudan doğruya şiirle uğraşmayan, şairleri teker teker okumaya pek vakit bulamayanlar için büyük bir kolaylık sağlayan bu antolojilerin her gün bir yenisine rastlıyoruz. Bunlardan bazıları da şu veya bu konuyu işleyen şiirlerden derlenmiş. Akımlara veya türlerine göre hazırlanmış olanlar da var. Bu antolojilere elbette hazırlayıcıların beğendiği şiirler girecektir. Ancak beğenilerek alınan bu şiirlere bakınız; içerik ve şekil yönünden birbirinden ne kadar uzaktır bu şiirler. Sözgelimi "Aşk Şiirleri" adlı antolojide yer alan şiirlerin şairleri arasında yaşıt olmaktan başka ne benzerlik bulabilirsiniz?
Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?