(I) Sevda Sözleri'ni okumaya başlamadan önce uzun süre kapaktaki adama baktım. (II) Saçları dökülmüş, alnı açık, burnu yüzüne uygun, gözünün birinde bir ışık, sağ tarafı gölgede ... (III) Sigarayı tutan eli bıyığının ve ağzının yarısını kapamış. (IV) Sanki kahır var, hüzün var gözlerinde. (V) Eski bir masaya dirseğini dayamış, öylece duruyor.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde gözleme yer verilmemiştir?
(I) Eleştiri, sanat ve edebiyatın başlıca besin kaynağıdır. (II) Eleştiri, ortaya konacak yapıtların önünü açan, sanatçılara yol yordam gösteren bir araçtır. (III) Eleştiri salt beğeniye dayalı bir yargılama değildir. (IV) Eleştiri, yapıtı tarihsel ve toplum bilimsel yönden bir bağlama oturtur, yapıtın bu bağlam içindeki işlevini belirler. (V) Bir bakıma eleştiri, yapıtın anlamına anlam katmaktır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde tanıma yer verilmemiştir?
(I) lstanbul'u İstanbul yapan insanlar, sokaklar, yapılar günden güne azalıyor. (II) Tarihin doğal akışı içinde kaçınılmaz bir değişim, dönüşüm olduğu yadsınamaz. (III) Fakat İstanbul çok hızlı ve kontrolsüzce değişiyor. (IV) Kentsel dönüşüm adı verilen bir garabet ile mahalle kültürümüzü tümden yitirdik. (V) Yıllar içinde mimarimiz değişti, evlerimizin sokakla, yaşamla bağları koparıldı.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde neden - sonuç ilişkisi vardır?
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma yapılmıştır?
Aşağıdakilerin hangisinde bir ön yargı söz konusudur?
Aşağıdakilerin cümlelerin hangisinde eşitliğin söz konusu olmayabileceği bir durum söz konusudur?
Aşağıdakilerin hangisinde gerçekleşmemiş bir beklenti söz konusudur?
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki duygu parantezdeki kavramla örtüşmez?
"Okurun bana ayırdığı vakti çok kıymetli bulduğum için .... "
Yukarıdaki cümle anlatımın akışına göre aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanırsa cümlede neden sonuç ilişkisi kurulur?
(I) Ben her zaman zorla uğraşmayı seviyorum, zordan elde edilen şeylerin getirisinin hayatı ve beni daha zenginleştirdiğini düşünüyorum. (II) Ben sadece yazıda değil aşkta da zoru seviyorum. (III) Belki de o kadar güçlü aşk şiirlerimin çıkmasının nedeni o zorlukla mücadele ederken ortaya çıkan şeyler. (IV) insanların ucu açık şeylere tahammülleri yok. (V) Bir öykü, hayatı olduğu gibi ucu açık bırakır; roman ise son sözü söyler.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümleler ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
(I) Yalnızlık bir insanlık halidir ve bizde genellikle kimsesizlikle karıştırılır. (II) Bir şiirimde, "Yal· nız olmayı bilmeyenlerin beraberliğine inanmam." diyorum, çünkü bir zorunluluğu beraberlik zannediyoruz. (III) Yalnız kalma korkusuyla yapışılan herhangi bir ilişkiyi süreklilik ve sadakat zannediyoruz. (IV) önce yalnız kalmayı ve bunu taşımayı öğreneceksin ki seçtiğin beraberlik kıymetli bir hale gelecek. (V) O beraberlik içinde de yalnız kalabileceğin zamanları ayırabileceksin.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde yargı bir koşula bağlanmıştır?
