(I) Eleştirmenlerin, yapıtlara yönelik kalıplaşmış, hatalı bakış açıları vardır. (II) Bu hatalardan biri de, yazarla roman kahramanlarını özdeşleştirmektir. (III) Roman kahramanlarının ağzından çıkan her sözü yazarın düşüncesi olarak değerlendiren, onlarda bulduğu kişilik kusurlarını yazarla bütünleştiren böyle bir eleştiriyi ciddiye almak olanaksızdır. (IV) Romanlarda yazar, toplum sorunlarını yansıtırken tarafsız bir yol izler. (V) Bu mantık geçerli olsaydı, bir katilin iç dünyasını anlatan roman yazarı hakkında hemen suç duyurusunda bulunmak gerekirdi. (VI) Örneğin, Dostoyevski "Suç ve Ceza" adlı eserini kaleme aldıktan sonra, hemen cinayetten tutuklanmalıydı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
(I) İyi bir roman yazabilmek kolay bir iş değil gerçekten. (II) Bir kere, yenilik yapacağım, diye roman türünün özelliklerini bozmaya kalkmayacaksın. (III) Ayrıca bu alanda başarıya ulaşmış sanatçıların yöntemlerini de taklit etmeyeceksin. (IV) Tam aksine, türün özellikleri içinde yenilikleri gerçekleştirmeye çalışacaksın. (V) Ancak bu yolla kendi tarzını oluşturup nitelikli romanlar yazabilirsin.
Bu parçadan anlamlı bir bütün oluşturmak için, numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir?
(I) Her mevsimin, İstanbullular için ayrı bir yeri vardır . (II) Sonbahar geldiğinde özellikle eski İstanbullularda sevinçli bir telaş başlar. (III) Bu telaş, denizden ve havadan gelecek iki misafirin karşılanma hazırlıklarından kaynaklanır. (IV) Eski İstanbul'da insanlar çok daha renkli yaşardı. (V) Şimdiki İstanbulluların artık pek haberi yok bu misafirlerden. (VI) Bu iki misafir denizden gelen lüfer ve havadan gelen kasım sakasıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır?
--- Bu yüzden onda düş ile gerçek iç içedir. Şairimiz donuk bir görüntüyü betimlememiştir. Dizelerinde varlıkları hareket halinde anlatmıştır. Bu sunum bir bale gösterisinden daha uyumlu ve görkemlidir. İzlenimlerine düşleriyle renk katmış, anlatısını şiirden öteye taşımıştır.
Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun cümle aşağıdakilerden hangisidir?
Ünlü sanatçı, ilk kez bu kitabında kendini edebi eserlerin eleştirisi ile bu denli sınırlamış.--- Böylece onun yazılarında, her zaman görmeye alıştığımız toplumbilim, siyaset, ideoloji ve bunların birbiriyle ilişkisi değil de sadece onun şiir ve şairlerle ilgili düşünceleri çıkıyor karşımıza.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Edebiyatın renklerinin solmaması için edebi yapıtların her dönem okunması gerekir. Kendisini okutturacak bir yapıt ise dil ve dilin kuralları göz ardı edilerek oluşturulamaz. Bu yüzden bir insanın hele bir gencin edebiyata ısınması, alışması için --.
Bu cümlenin anlamca aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanması en uygundur?
Eskiden beri, yanından geçerken hep yakından görmek istediğim o dağ köyündeyiz. (I) Köyün girişinde Fidan Nine'nin elini öpüyoruz. (II) Köyün en ihtiyarı olan bu kadın, doksan yılın izlerine rağmen hala genç. (III) Gelinleri, kızları da kendi gibi geleneksel giysilerini ve takılarını kat kat kuşanmış: şalvar, entari, kuşak, önlük, başlık ... (IV) Bunlar, başka hiçbir yerde görmediğim giysiler. (V)
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine, "Bundan ötürü, burayı renkli bir geleneği yansıtan bu giysilerle hatırlayacağım." cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz?
Aşağıdakilerden hangisi bir yazının giriş cümlesi olmaya uygun değildir?