Aşağıdaki cümlelerin hangisinde koşula bağlılık söz konusudur?
(I) 1899'da Türkiye'de bir ressam, çizdiği tablonun kahramanlarından biri olarak kendisini resmeder. (II) Tarih kitaplarının sayfalarında sıkça karşımıza çıkan bu resim Fatih Sultan Mehmet'e aittir. (III) Bu resimde Fatih'in Topkapı'dan İstanbul'a girişi betimlenir. (IV) Fatih'in bindiği kıratın hemen yanında, elinde tüfek olan yeniçeri muhafızı ise tabloyu yapan ressam Hasan Rıza' dır. (V) Bu tabloya kendini resmederek gösterdiği espri anlayışı, Hasan Rıza'nın son derece renkli kişiliğinin olduğunu gösteriyor bize.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazar, somut bir veriden yola çıkarak, bir çıkarımda bulunmuştur?
(I) İznik'te günümüzde de üretilen evaniler, yani tabak, kase, vazo, sürahi, kandil gibi kullanma seramikleri, biçim, desen ve işlevleriyle Türk-Osmanlı sanatını günümüze kadar getiriyor. (II) İznik atölyelerinde uzun yıllar boyunca Osmanlı Sarayı için "Saray işi" denilen çinilerin üretimi yapılıyordu. (III) Ancak sarayın ekonomik gücü gittikçe azaldı. (IV) Bu yüzden İznikli ustalar saray dışından da sipariş almaya başladı. (V) Osmanlı Sarayı'nın yabancı devlet büyüklerine hediye yollamaları, güzelim İznik evanilerini yurtdışına taşıdı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir sözcüğün ne anlama geldiği örneklerle açıklanmıştır?
(I) Ege ve Akdeniz'in sanatı, giysilerinden arınmış bir dünyanın sanatıdır. (II) Eski Mısırlı kadınlar ne denli süslüyse, Eski Anadolu kıyısındakiler de o denli yalın, sıcak ve etkileyicidir. (III) Cam, maden, toprak, mermer ustalarının her biri soyutlanmış doğanın yorumcularıdır. (IV) Her bir heykel motifi sonsuzluğun çizgisidir. M Hiçbir öğe abartılmamıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde karşılaştırma yapılmıştır?
(I) Ben klasik müziğe laf etmiş değilim; ama diyelim ki ettim... (II) Bundan dolayı neden popülist olayım ki? (III) Sanki ortada klasik müzik üzerine çok popüler bir tartışma var da halk "Biri klasik müziğe laf etsin." diye bekliyor. (IV) Ben de bu hedef kitlenin sempatisi için çırpınıyorum... (V) Yok öyle bir şey!
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde varsayım söz konusudur?
(I) Teknolojik yenilikler yaşamı büyük ölçüde kolaylaştırıyor, doğru. (II) Ancak teknoloji, silah sanayiini de geliştiriyor. (III) Geçenlerde gazetede bir uçaktan bahsediyorlardı. (IV) Predator denen oldukça alçaktan uçabilen ve hedefe çok yakından füze atabilen bir uçakmış bu. (V) Bilimkurgu filmleri gerçek mi oluyor ne?
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde tanım söz konusudur?
(I) Aralık ayının ortalarında Şeb-i Arus'la anılan Mevlana günleri geride kaldı. (II) Konya, şimdi baharı yaşıyor. (III) Parklardaki, meydanlardaki havuzların çevresi rengarenk çiçeklerle şenlendi. (IV) Havada, Konya Ovası'nın geniş ve bereketli topraklarında yeşermekte olan tohumun müjdesini taşıyan rüzgarın esintisi var. (V) "Meram'da eski göz alıcı bağlardan geriye ne kaldı?" diye sormanın ise artık bir yararı yok.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde "hayıflanma, üzülme" söz konusudur?
(I) İzmir Kuş Cenneti, göçmen ve yerli kuşlar olmak üzere toplam 250 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. (II) Kış aylarında düzenli olarak yaklaşık 90 bin kuş barındırıyor. (III) Bu yönüyle Türkiye ve dünya çapında önemli bir yere sahip. (IV) Alanda bulunan ziyaretçi merkezine hele bir gidin. (V) Doğa ve kuş gözleminize başlamadan da yapacak pek çok şey bulabilirsiniz. (VI) Kafeteryada bir çay molası vermek, broşürlere göz atmak, müzeyi gezmek seçenekleriniz arasında.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi kendinden önceki cümlede ortaya koyulan yargıyı örneklendirmektedir?
(I) Yürüyüşe patika bir yoldan başlıyoruz. (II) Yönümüz tek bir ağacın bile olmadığı tepeler... (III) Yolun iki tarafında tuz tavaları bulunuyor. (IV) Bu tavalara çıplak gözle baktığımızda, büyüleyici renkleriyle, flamingolar dikkatimizi çekiyor. (V) Dürbünlerimizle baktığımızda ise buralarda değişik kuş türlerinin bulunduğuna şahit oluyoruz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde öznellik söz konusudur?
(I) Eber Gölü'nün ortasında "kopak" denen yüzer adalar görürsünüz. (II) Bir adanın yüzüyor olması işin aslını öğrenince hiç de tuhaf değil. (III) Kopaklar uzun sürede birikmiş kamış köklerinden oluşuyor. (IV) Oldukça sık ve kalın olduğundan üzerinde rahatça dolaşıyorsunuz. (V) Balıkçılar avladıkları balıkları bu yüzer adaların üzerinde yaktıkları ateşlerde pişirip yiyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yargı, gerekçesiyle birlikte verilmiştir?
(I) Karakter oluşturma konusunda yazarın önceki romanından daha başarılı buldum bu romanı. (II) Ancak romanda çoğu karakter tek bir özelliği üstünde durularak verilmiş. (III) Kadınları anlatma konusundaki ustalığı üstüne, medyada çarşaf çarşaf yazılar çıktı yazarın. (IV) Bu yeni romanında iki ana kadın karakter var. (V) Ama onların da ne yazık ki karakterleri üzerine pek bir şey bulamazken güzelliklerine sayfalarca yer ayrılmış kitapta.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde karşılaştırma söz konusudur?
Kapanmayan tek yara, vicdan yarasıdır.
Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Bir davette tanıştığım bir doktorla sanatsal bağlamda alışveriş içine girdik. Bir gün ona çocuklara araştırma yaptıramamaktan yakınıyordum. "Yaptıramazsın, çünkü yaşları on beşi bulmuş bu gençleri değiştiremezsin." dedi.
Bu parçada anlatılmak isteneni en iyi özetleyen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?
(I) Bu yazarın öykülerinde en başarılı yanı dili ve anlatımıdır. (II) Köylülerin konuşmalarını romanlarında başarıyla verdiği gibi, öykülerinin konularına ve kahramanlarının durumlarına göre dil kullanmaya da özen gösterir. (III) Kendi söylemek istediklerini çoğu kez öykülerindeki kahramanlara söyleten yazar, dolaylı ya da simgeli bir anlatımı yeğler. (IV) Bu anlatımıyla okuyucuyu düşündürdüğü gibi, sözcük seçimiyle de kara mizah anlayışına uyar. (V) Romanlarıyla öyküleri gerek konuları gerekse kişileri bakımından birbirlerini tamamlamaktadır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi sözü edilen yazarın üslubuyla ilgili değildir?