Dostluklar, çoğunlukla gerçeklerden çok, anılar aracılığıyla kurulur.
Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleye en yakındır?
(I) Eski Gümüşhane'den aşağıya bakınca dere içinde yeni Gümüşhane'nin çirkin yapıları göze çarpıyor. (II) Estetik yoksunu, parlak çinko damlar gözü rahatsız ediyor. (III) Terk edilen konaklar, yıkıntı halindeki ki liseler, bakımsız kaleler içini sızlatıyor insanın. (IV) Eskiden bölgenin en önemli gelir kaynağı olduğu kaynaklarda geçen gümüş ve kurşun madenleri bugün işletilmiyor. (V) Çeşmeler, sadece yıkık minareleri ayakta duran Selçuklular zamanından kalma tarihi camiler göreni büyülüyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik yönünden ötekilerden farklıdır?
(I) Fakir Baykurt'un Onuncu Köy adlı romanını çok severim. (II) Yazar, bu romanda yaşadıklarından, tanık olduğu durumlardan söz etmiş. (III) Dağ ve ova köylerinde çatışan güçleri ele almış yazar. (IV ) Bunların arasında yeni öğretmenin yapıcı çabalarını çok güzel anlatmış. (V) Bu günün öğretmenlerinin okuması gereken bir başyapıt bu bence.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde Onuncu Köy romanının içeriğinden söz edilmemistir?
(I) Bu romanımda Nihat Sırrı'nın yaşamından yola çıkmadım. (II) Ancak yapıtından yola çıktığımı söyleyebilirim. (III) Özellikle "Kıskanmak" adlı romanından çok etkilendim. (IV) Yaşamından yola çıkamazdım; çünkü Nihat Sırrı'da kaynaklar eni konu kısıtlıdır. (V) Daha çok kaynağa ulaşabilseydim, belki yaşamından yararlanabilirdim.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde gerçekleşmeyen bir nedenden dolayı elde edilemeyen bir sonuç söz konusudur?
Yazan insan, sürekli kendinden, yeteneğinden, algıladıklarından kuşku duyan ve içinde iyilikle kötülüğü bir arada barındıran, yazılarında da bunu yansıtan kişidir.
Bu cümleye göre aşağıdakilerin hangisi yazan insanın bir özelliği değildir?
(I) Tanınmış edebiyat yapıtları sinemaya uyarlanırken dikkatli olunmalıdır. (II) Kötü bir filmin zararı yalnız sinemaya değil, yazara da dokunur. (III) Seyircinin ilgisini çekmezse film, yapıt da okurunu da kaybeder. (IV) Sanırım dünyadaki sinema - edebiyat ilişkisini ana kurallarının dışında düşünmek mümkün değildir. (V) Ben iyi niyetle, sinema aracılığıyla edebiyat eserlerimizin yaygınlaşacağı umudundayım.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde I. cümledeki uyarıya dikkat edilmemesi durumunda meydana gelebilecek olumsuzluklardan söz edilmektedir?
Aşağıdaki cümlelerin hangisi bir "tanım" cümlesidir?
(I) Bir gece Çiftlik koyunun ağaçları altında kıpırdayan ay ışığı beneklerinin üzerinden geçtim. (II) Gölgesiz bir ay ışığında karlar gibi apak ağaran geniş bir büyüleyici kumsala vardım. (III) Koskocaman bir ay kızgın bir ateş kümesiymiş gibi önümde yanıyordu. (IV) Ufuktan ayak uçlarıma kadar göz kamaştırıcı bir şiddetle denizin üzerinde parlıyordu. (V) Bir aralık ışığın suyun üzerinde parladığı yerden bir kayık geçti.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi söyleyenin yorumunu içermemektedir?
(I) Yaklaşık üç yıldır, kardeşimle bu küçük kasabada yaşıyoruz. (II) Buraya benim memuriyetim dolayısıyla geldik. (III) İstanbul'daki o kalabalıktan, gürültü patırtıdan sonra, burasının bana ne denli sakin geldiğini tahmin edersiniz. (IV) Bir an için hayatımda böyle bir değişimin hiç gerçekleşmediğini düşündüm. (V) Sanırım o zaman ne başka dünyalardan ne de başka insanlardan haberdar olurdum.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir "varsayım" söz konusudur?
(I) Deniliyor ki kadın yazarlarımız romanlarında kadınca duygularını, duygusallıklarını yansıtıyorlar; kadınların duygularını işliyorlar. (II) Hanım yazarlarımız bu sözleri duyunca küplere biniyor, fena halde öfkeleniyorlar. (III) Hani bir çatı altında olsak boşanmaya dek gider bu kavganın sonu. (IV) Niye kızar, öfkelenirler bir türlü anlamıyorum. (V) Deseler ki onlar da, efendim ya siz erkekler, erkeklerin duygusallığını yansıtmıyor musunuz?
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde "öneri" söz konusudur?
(I) Bu eserin çağdaş Türk romanları arasında biçim ve konu bakımından özel bir yeri vardır. (II) Henüz hak ettiği boyutlarda bilimsel bir incelemeye ve eleştiriye tabi tutulmamıştır. (III) Bunu sanırım, bu romanın alışılagelmiş roman ölçütlerinin ötesinde oluşuyla da açıklayabiliriz. (IV) Yazar bu eserinde bir batı anlatım türü olan romanı Osmanlı anlatım geleneğinden bir türle birleştirmiş. (V) Parodi tarzında bir sentezi denemiş ve bunu başarmıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde eserin özgünlüğünden söz edilmiştir?
(I) Kampın bittiği gün karnelerimiz de dağıtılmıştı. (II) Yine bütün derslerden tam numara almıştım. (III) Sınıfımızın beş yüzden çok öğrencisi içinde karnesi benden iyi olan yoktu. (IV) Üç ders yılı üst üste bütün derslerden tam numara alıyordum. (V) Bu öğrencilik başarısını erişilmez başarılar sanıp ne yazık ki çevremi küçük görmeye başlamıştım.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazar özeleştiride bulunmuştur?
(I) insan zengin olunca müzesi de zengin olur. (II) Bir iş adamının kurduğu müzeyi gezerken bunu daha iyi anladım. (III) Keşke her zengin de böyle bir müze yapsa, diyesimiz de geliyor. (IV) Teknolojinin aşamaları her alanda sergilenmiş. (V) Özellikle eski arabalar muhteşemdi.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde koşula bağlılık söz konusudur?
(I) Araba, etrafında tek tük ağaçların bulunduğu inişli yokuşlu dağ yollarına girmişti. (II) Bazen kurumuş sel çukurlarından geçiyor, bazen boş tarlaların kenarından gidiyordu. (III) Yollarda arada bir köylülere, yorgunluktan inler gibi sesler çıkaran kağnılara rastlıyorduk. (IV) ince bir bağ yolundan, uzun bıyıklı iki jandarma geliyordu. (V) Sanırım bunlar bizi gideceğimiz yere götürmekle görevlendirilmişlerdi.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde gözlemlerden söz edilmemiştir?