Dün gece renkli bir düğün törenine katıldık. Gelin bembeyaz ve çok şık elbisesiyle etrafa gülücükler dağıtıyordu. Damadın siyah renkli takım elbisesi ise görülmeye değerdi. Konuklar da çok şık giyinmişlerdi. Kısacası, renklerin birbiriyle uyum içerisinde olduğu bir düğün töreniydi bu.
Bu paragrafta aşağıdaki anlatım yöntemlerinden hangisi ağır basmaktadır?
Bir yazar şu ya da bu konuyu seçmiş, fark etmez. Bir kez "seçme" diye bir şeyin gerçekleşmesi söz konusu değildir çünkü "seçme" denilen şey edebiyat tarihlerini kaleme alan başöğretmenlerin bir kuruntusudur. Birinin çıkıp gerçek bir edebi yapıtın yazarına, "Bir başka konu seçsen daha iyi olmaz mıydı?" sorusunu yöneltmesi, tıpkı bir hekimin zatürre geçiren bir hastaya, "Ah sevgili dostum, zatürre yerine bir nezleye yakalanamaz mıydınız sanki?" demesine benzer.
Bu paragrafta hangi anlatım biçimi ağırlıklı olarak kullanılmıştır?
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinden yararlanılmıştır?
Kanaatimce Abdülhak Şinasi Hisar bizim fikir ve edebiyat hayatımız içinde yani Avrupalılaştığımız zamanda şimdiye kadar olan devremiz içinde "tek" diyebileceğimiz ''en ilerisi" diyebileceğimiz Avrupai bir yazardır. Gerek üslubu, ki biraz uzun cümleli ve ağdalı görünmesine rağmen, gerek fikrin bir dil içindeki işleyişi ve genellikle insan ve dünya görüşü bakımından bizde hakikaten Avrupalı, Batılı bir yazar denecek tek veya birkaç yazardan biridir.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Dağ eteklerinde derin kanyonlar alabildiğine uzayıp gidiyor. Yamaçlarda irili ufaklı ağaçlar. .. Gökyüzünde kuşlar uçuşuyor. Uzaktan bir köy görünüyor. Köye giden patika bir yol. Elmas gibi ışıldayan ve uzaklardaki berrak mavisi aydınlık göğe kavuşarak sonsuzlukta kaybolan bir denizin üstünde yüzlerce martı...
Yaşar Kemal dünya edebiyatında ender rastlanan doğa anlatıcılarından birisidir. Onun romanlarındaki doğa pek az romancıda bulunabilir. Karıncanın Su İçtiği'nde dağlardan aşağı kırmızı bir sel gibi süzülen ceren sürüleri, iki kutsal nehir arasında başlayan ve bir çöl fırtınası gibi süren savaşı "kirp" diye durdurup çölü ıssıza keser. Toprağı kızıla boyayan ceren ölülerinin ardından son ceren de savaş alanından çıkana dek süren sessizlik ve mermi yağmuru, bir anda yeniden başlar.
Yukarıdaki parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisine başvurulmuştur?
Cumhuriyet Dönemi'nin ilk elli yılı, her alanda olduğu gibi sanat ve edebiyat alanında da büyük yenilik, zenginlik ve çeşitlilik gösterir. Denebilir ki "yenilik" bu devrin başlıca özelliğidir. Kurtuluş Savaşı ile bütün dünyaya yaşama gücünü ispat eden Türk milleti, çağdaş medeniyete uygun yeni bir devlet kurmak için hayatın her sahasında köklü inkılaplara girişti.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
Bir yazılım şirketinin yayımladığı rapora göre bilgisayarların güvenlik duvarını yıkmak için dünya klasiklerini kullanan korsanların son gözdesi Jane Austen'ın "Sense and Sensibility" romanı. Tarayıcıların Jane Austen'ın eserlerinden alıntılanan cümleleri güvenli bulduğu ancak edebi değeri olmayan içeriklere tehlikeli virüs uyarısı verdiği söyleniyor. Şirketin mühendisleri Kül ve Ateş'in diğer klasiklerden nazaran daha çok tercih edilmesinin sebebini henüz anlayamamış. Mühendislerden biri "Her ne kadar korsanların kitapları rastlantısal olarak seçtiklerini düşünsek de her taşın altından Kül ve Ateş'in çıkması ilginç." diyor.
Yukarıdaki parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi ikisine başvurulmuştur?