Reşat Nuri, Sabahattin Ali, Yusuf Atılgan gibi yazarların romanlarındaki Anadolu kent ve kasabalarının taşralığını açığa çıkaran öge, toplumun ve yaralı bilinçaltlarının kıskacında, ötekileşmiş, uyumsuzlaşmış insan tipleridir. Onlar, toplum içinde ama toplumdan soyutlanmış, ayakta kalmak için geleneklere sarılan ama bu geleneklerle boğulan, dayanışmadan yoksun, çaresiz kişilerdir.
Yukarıdaki parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?