DGS Türkçe Paragraf Bilgisi Testi VIII

Sıralı Test Çöz
Soru 1

(I) Tire’de, anlatılacak o kadar çok şey var ki bunları önce bir sıraya koymak gerekir. (II) Örneğin işe Tire’nin eski haliyle başlamak iyi olur, eski sokaklar gerçekten görülmeye değer. (III) Çınarlar, kavaklar, zeytinler, çamlar; Güre Dağları’na yaslanmış dar sokakları dallarının altına saklamış. (IV) Sokaklar ve evler kadar yaşlı bu ağaçlar, asırlar boyu gölgelerini buradan esirgememiş. (V) Tire’ye bu yıl baharda gittiğim için oranın güzelliklerini daha iyi görebildim. (VI) Papatyalar tepeleri kaplamıştı; uzaktan, ağaçların altına kar yağmış gibi görünüyordu. (VII) Meyve ağaçları da dallarını renk renk çiçeklerle süslemişti yani doğa, varını yoğunu ortaya dökmüştü. (VIII) Boyları neredeyse belime gelen papatyaların arasına uzanıp 10-15 dakikalığına da olsa dünyanın kargaşasından uzaklaştım.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

Soru 2

(I) “Critical Mass” sözünü hiç duydunuz mu? (II) Türkçede “kayda değer çoğunluk” anlamına geliyor ama aslında, katılımcıları bisikletliler olan küresel bir etkinliğin adı. (III) İstanbul da gerçekleştirildiği kentlerden biri ancak bizde katılımcılar her ayın son cumartesi günü bir araya geliyorlar. (IV) Mevsime göre onlarca bisikletli öğleden sonra Göztepe Parkı’nda buluşuyor, sonra Bağdat Caddesi’nde trafiğe çıkıyor. (V) Motorlu taşıtlar için sadece bir şerit bırakılıyor, geri kalanını ise bisikletliler işgal ediyor. (VI) Grup, zillerini çalarak şenlikli bir hava içinde Kadıköy’e ilerliyor ve güzel bir cumartesi geçiriyor.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre, “Dünyanın üç yüzden fazla kentinde, genellikle her ayın son cuması düzenleniyor.” cümlesi getirilebilir?

Soru 3

(I) Her sabah sokağa çıktığımda İstanbul’da yaşadığım için ne kadar şanslıyım!” diyorum. (II) Belki her gün pek çok sorunla yüz yüze geldiğiniz için bana karşı çıkacaksınız. (III) Ama beni, okumak kadar besleyen, benim için başlı başına bir kitaplık değeri taşıyan kenttir İstanbul. (IV) Ancak bir yandan da içim acıyor İstanbul için. (V) Çözülmeyen ve çözülemeyecek gibi görünen sorunları yüzünden değil bu. (VI) Eşine az rastlanır güzelliğe, ruha sahip yüzlerce yıllık bu kentin yakın tarihini ortaya koyan “özellikli” sokakları birer birer yok olduğu için...

Bu parçada, I. cümlede öne sürülen düşüncenin gerekçesi, numaralanmış cümlelerin hangisinde belirtilmiştir?

Soru 4

Deneme türündeki yazılarda amaçlanan şu olmalıdır bence: Kesinlemelere girmeden okuru kendisiyle tartışmaya çağırmak. Okur bizimle aynı görüşte olmayabilir ama yazımızı okurken bir kuşku büyümeli içinde; o mu doğru yazıyor, yoksa ben mi en doğruyu biliyorum diye... Yazarlık yaşantımın en güzel övgülerinden biri sayarım genç bir okurumun bana söylediği şu sözü: "Her düşüncenize katılmıyorum ama yazınızı okurken sizinle tartışıyorum içimde.” Ben bunu Melih Cevdet Anday’ın birbirinden seçkin altmış denemesini ardı ardına okurken yaşadım, bir okur olarak. O zaman anladım en başarılı yazarlar ........ .

Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

Soru 5

(I) Olaylara bağlı anlatılar üretecekseniz o devrin yaşam koşullarını, tarihini sosyal ve siyasi özellikleriyle birlikte ele almalısınız. (II) Bir yapıtı ya da bir edebi kişiliği daha iyi anlayabilmenin yollarından biridir bu. (III) Tasarladığım işin doğası, eski dönemlere düşler yoluyla da olsa gitmemi gerektiriyordu. (IV) Çünkü o dönemlerdeki tarihi kişiliklerle bir serüvene ortak olmak bana heyecan veriyor, beni mutlu ediyor. (V) Evliya Çelebi gibi bir kişiliği hem yaşadığı çağın koşullarıyla birlikte anlatayım hem de modem çağ insanıyla onu tanıştırayım istedim. (VI) Böylece birbirine paralel iki zamanlı bir yapıt çıktı ortaya.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

Soru 6

Kimi konular öteden beri ilgimi çekmiştir. Bunlardan biri de sinemadaki hatalardır. Bir filmde kullanılan yanlış zamana ait bir şapkayı ya da yanlış zamana ait bir fontu yakalayabilmek, hem yazı karakteriyle İlgilenenlerin hem de kimi sinemaseverlerin en sevdiği uğraşlardan biridir. Hatta Verdana gibi dünyanın en çok kullanılan fontlarından birinin yaratıcısı olan Mattehevv Carter’ın da en büyük zevklerinden biri, seyrettiği filmlerdeki yanlış kullanılmış yazı karakterlerini bulmakmış. 1950’lerde geçen bir filmde neden 1980’lere ait bir font kullanıldığına kafayı takabiliyormuş. Ancak kendisi bunu rahatsız edici bulmaktan çok, bir oyun haline getirip eğleniyormuş.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

Soru 7

Bazen iyi yazarlar alıyor, bazen de tersi oluyor. Kimin kazandığını her zaman merak etmişimdir ama bir ödülün yazar için o kadar da değerli olduğunu düşünmüyorum. Sanat bir yarışma gibi algılanmamalı. Bence 20. yüzyılın en büyük üç yazarı Proust, Joyce ve Kafka’dır, örneğin.

Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir?

Soru 8

Gerçeğin öyle kolay ele geçirilecek bir şey olmadığını savunan bu yazarın dünyasına girmek için dikkatli olmak gerekir, okurken. Çünkü bu yazar; hangi hükmü, hangi cümlede, nasıl bir büyülü anlatımla göstereceği kolayca belli olmayan bir yazardır. Üslup onun cümlelerinin dokusunda gizliden gizliye akar. Bu da yazarın dili ustaca kullanmasından gelir. Zaten bir yazar bundan yoksunsa gerçek anlamda yazar da sayılamaz. Dil, yazarın toprağı ve her şeyidir. Bu her şey; okulların, alışverişlerin, mahkemelerin arasından özenle sökülüp çıkarılmayı gerektirir. Herkesin olandan artık sadece kendisine ait bir dünya yaratmaktadır yazar. İşte bu yazarımızın da kendine özgü bir dili, kendine özgü bir evi, kendine özgü bir bahçesi, başını çıkarıp aya bakmak için bir penceresi vardır.

Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

Soru 9

Bir yazar, yeni yayımlanan yapıtı için şöyle eliyor: “Kapağında roman yazsa da onu deneme, öykü, anı, anlatı niyetine de okuyabilirsiniz. Ancak yine de roman olarak adlandırmak daha doğru olur. Çünkü roman, öteki yazınsal türlerin özelliklerine her zaman kapısını açık tutmuştur.” Bu yapıtında da ötekilerde olduğu gibi olayları zaman sırasal (kronolojik) bir akış içinde veren, okurun ilgisini çekmeyi amaçlayan bir tutumdan özellikle kaçınmıştır. Her zaman yapıtlarının üzerinde derinlemesine çalışmış, hem anlattıkları hem de anlatımıyla özgünlük kazanmıştır. Yeni arayışlara girmiş, önceki yapıtlarına ve başkalarının ürünlerine göndermeler yaparak okura sunulan dünyayı zenginleştirmiştir. Bu da onun yapıtlarını okuyacak olanların dikkatli, özenil, sabırlı bir tutum sürdürmelerini gerektirir.

Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen yazarın bir özelliği değildir?

Soru 10

(I) Akıllı kartın kimlik kartı olarak kullanıldığı ilk ülkelerden biri Malezya’dır. (II) 1980’li yıllarda bu tür kartların ilk denemeleri ülkedeki haberleşme alanında yapılmıştır. (III) Elde edilen başarının ardından diğer ülkeler de bu konuda çalışmalara başlamıştır. (IV) İtalya, Almanya, Portekiz gibi ülkelerde elektronik kimlik uygulamasına geçme, başarıyla sonuçlanmıştır. (V) Ulaşılan yüksek güvenlikle kredi kartı hırsızlıklarına son verilecek ve kişilerin banka hesaplarının korunması sağlanacaktır. (VI) Yakın bir gelecekte Türkiye’de de nüfus cüzdanları yerine bu kartlar kullanılmaya başlanacak.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, düşüncenin akışını bozmaktadır?

Test Bilgileri ve Sonuçlarım
  • Toplam Soru : 10
Ek Bilgiler