Lise ve dengi okullarda edebiyat derslerinin amacı yazar ve ozan adlarını ezberlemek, onların yaşantısıyla, eserleriyle ilgili bilgiler vermek midir? Yoksa, öğrenciyi gerçekten değerli eserlerle tanıştırıp onların sanat anlayışını geliştirmek mi? Bence edebiyat kitaplarımızda tarih görüşünün yerini sanat görüşü almalı, böylece kitaplarımız mezarlık olmaktan kurtarılmalıdır.
Paragrafta vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
Ormanlarımız bir bir yok oluyor, (i) Kimi yanıyor, kiminin de ağaçlan bilinçsizce kesiliyor. (II) Böyle durumlarla karşılaşmamak için her fırsatta, büyük-küçük, eğitimli eğitimsiz demeden herkese ormanların önemini anlatmak gerekiyor. (III) Resmi kurumlar ve gönüllü kuruluşlar bu konuda çok çaba gösteriyor. (IV) Doğaya gönül verenlere göre en büyük tehlike erozyon. (V) Erozyon önlenemediği takdirde iklimler değişecek, dahası üzerinde yaşayacak toprak bulmak bile zorlaşacak.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istendiğinde ikinci paragraf kaç numaralı cümleyle başlar?
(I) Birileri emek vermiş, yazmış ya, o emeğe saygıyla yaklaşırım. (11) Anlamaya, şairin onu yazarken aldığı tatları yakalamaya çalışırım.(III) Okşayarak, bir anlamda şımartarak okurum her şiiri. (IV) Özellikle kendi şiirlerime hep korkarak yaklaşırım. (V) iyi bir okuyucu olarak kayırmam hiçbirini. (VI) İyi şiir iyidir, kötü şiir diye bir şiir de yoktur; o şiir değildir zaten.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışım bozmaktadır?
(I) Şiir antolojileri hazırlanırken şiir seçiminin tartışma konusu yapılmasından yana değilim. (II) Çünkü her antolojide seçilen şiirler öznel ölçütlerle belirlenir. (III) Ben de bir antoloji hazırlayacak olsam, canımın istediği şairden şiir alırım antolojime. (IV) Seçimimden dolayı da kimseye hesap vermem gerekmez. (V) Antolojilerin değerlendirme bölümlerinde estetiğin nesnel ve evrensel ölçütleri geçerlidir. (VI) Bu nedenle, hazırlayıcının yeteneği, zekâsı, yanlılığı ve yansızlığı bu bölümde ortaya çıkar.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense, ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
Çanakkale Boğazı’ndan günde 130, yılda ise 49.000’e yakın gemi geçiyor. Bunlar çoğunlukla Malta’ya, Rusya’ya, Ukrayna’ya, Suriye’ye ve ülkemize ait gemiler. Doğal gaz ve tehlikeli yük taşıyan çok sayıda geminin geçişi sırasında Boğaz, güvenlik açısından trafiğe kapatılıyor. Boğaz’da güvenliğin sağlanması için her türlü önlemin alındığı gözleniyor.
Bu parçada Çanakkale Boğazı’yla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Hangi kitapçıya girsem başvuru kitaplarının az olmasına ya da hiç bulunmamasına şaşırırım. Bir zamanlar bu tür kitapları çokça basan bir kitabevi artık bunları basmaz oldu. Piyasaya baktığımızda da hep aynı tür kitaplarla karşılaşıyoruz. Bu nedenle, yayınevlerini birbirinden ayıran fazla özellik kalmadı. Yayınevlerini aynı türden kitap bastıklan için yadırgamamak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yayıncılıkta uzmanlaşmış yayınevlerinin ayakta durmaları az satan kaynak kitaplara değil, çok satan kitaplara bağlı.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Karşımda şeftali ağacı... Sayısız arı kıpırdıyor dalları arasında. Arı değil, diyor bir dostum, onlar sinek. Her biri kocaman birer uçak. Sokmazlarmış insanı, ısırırlarmış. Şeftali ağacı bağrına basıyor hepsini. Çünkü doğada bireycilik yok, herkes her şeyden payını alıyor. Şeftali ağacı, çocukluğumun erik ağacını anımsattı bana. Bozdoğan Kemeri’nin bittiği yerdeydi bahçemiz. Kuyu çıkrığının ince sesini duyar gibiyim şimdi.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
(I) Yabancı filmlerin kimilerinde kahraman, kötü adamlarla dövüşmeden önce, mutlaka haksızlığa uğrar. (II) Ardından, uğradığı haksızlıklara karşı direnmesi içimizde bir sevinç yaratır. (III) Çünkü hakarete, haksızlığa ya da iftiraya uğrayanla bir bakıma özdeşleştiririz kendimizi. (IV) Masal kahramanlan tek boyutludur. (V) Onlardan farklı biçimlerde etkileniriz. (VI) Örneğin Külkedisi’nin dışlanması, hor görülmesi içimizde acıma duygusu uyandırır. (VII) Kendimizi onun yerine koyar, onun acılarıyla üzülür, onun sevinçleriyle mutlu oluruz.
Bu parça düşüncenin akışına göre iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
Toplumu oluşturan insanların çoğu, yüzü mağaranın içine dönük, kollan zincirlerle birbirine bağlanmış tutsağa benzer. Yalnızca arkadan gelen ışığın içeriye girmesiyle duvarda oluşan kendi gölgelerini görür, bu gölgelerle oyalanıp dururlar. Filozoflar ise kendilerini zincirden kurtararak, yüzlerini cesurca ışığa çevirir; doğruyu görmeye, yaşamın gerçek anlamını çözmeye yönelirler. Ne var ki filozofların, öbür insanları gördüklerine inandırması çok zordur. Çünkü tutsaklık da karanlık da bu insanlara rahat gelir. Işığa bakıp gerçekleri görebilmek cesaret ister.
Bu parçaya göre, filozofların davranışı aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?