(I) Bir dergide yönetici olmak, hiç kuşku yok ki çok büyük bir yükün altına girmek anlamına gelir. (II) Çünkü dergiye yazanları belli bir denge içinde tutmak, sayfa düzeninden basımına kadar her türlü işle uğraşmak kolay iş değildir. (III) Özenli bir çalışmayla ortaya konan edebiyat dergileri edebiyat ortamının canlanmasına katkıda bulunur. (IV) Bunlarla da bitmez bir yöneticinin yapması gerekenler. (V) O derginin dağıtımını yapmak, satışını .artırmak da onun sorumluluk alanındadır artık.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır?
(I) Genç yazar, ilk romanında, tercihini bozkırın bilgelerinden yana kullanıyor. (II) Onların zihin dünyasını mistik bir masal havası içinde dillendiriyor. (III) Kırsal kesim insanının masalsı yaşamı yazarların ilgilisini çekiyor artık. (IV) Ücra dağların, yalnız kırların ve tenha ormanların kıyısına kurulmuş küçük ve kayıp bir Anadolu köyüne yelken . açıyor. (V) Doğumun, ölümün, hayatın, aşkın ve kelimelerin sırlarını o coğrafyaya özgü bilgelerin dünyasında arıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
(I) 1960'1arın sonlarından bu yana çeviri yapıyorum. (II) Bunların hemen hepsi bilerek isteyerek çevirdiğim, çok sevdiğim kitaplardır. (III) Ama, "En çok hangisinden keyif aldın?" diye sorarsanız, "Yaroslav Haşek'in Aslan Asker Şvayk'ından." derim.(IV) Bu Orta Avrupalı yazarın, I. Dünya Savaşı yıllarının acımasız, umarsız ortamından akıllara durgunluk verici bir mizah duyarlığıyla yarattığı ölümsüz bir "karşı-kahraman"dır Şvayk. (V) Yazarın, gündelik dili ustalıkla kullandığı bu yapıtını, Türkçeye çevirirken çok büyük bir mutluluk duydum.
Düşüncenin akışına göre, "Öyle sanıyorum ki o günden bugüne yetmiş kadar kitap çevirmişimdir." cümlesinin yukarıdaki parçada numaralanmış yerlerden hangisine getirilmesi uygun olur?
(I) Bu ünlü eleştirmenimizin yazılarını okuyanlar, onun yazılarında dergilerin özel bir yerinin olduğunu anımsayacaklardır. (ll) Hemen her yazısının sonunda bir edebiyat dergisiyle ilgili küçük bir paragraf mutlaka yer alır. (lll) Bu paragrafiarda dergilerde gördükleriyle ilgili kısa bilgiler verir okuru na. (IV) Okur da onun yönlendirmesiyle söz konusu dergiyi alır, inceler, kendince bir sonuca varır. (V) Edebiyat ortamında iki yüz dolayında sanat-edebiyat dergisi, yaşamını sürdürmeye çalışıyor. (VI) Her yıl bunlardan birkaçı yayımını sona erdiriyor, yenileri onların yerini alıyor. (VII) Yeni çıkan bu dergilerin edebiyatımızda nasıl bir işlevi olacağını, kendini nasıl geliştirmesi gerektiğini ise kimse bilmiyor.
Bu parçada iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf kaçıncı cümleyle başlar?
(1) ilk kez bir yaz mevsiminde 4 film, ABD sinemalarında üç yüz milyon dolar barajını aştı. (II) Bu, aynı zamanda dünya çapında da bir rekordu ve yapımcıların yüzünü güldürdü. (III) Gişe rekortmeni bu film; "Karayip Korsanları: Dünyanın Sonu", "Örümcek Adam 3", "Shrek 3" ve "Transformers" ti. (IV) Yönetmenliğini Sam Raimi'nin üstlendiği, dünyaca ünlü çizgi roman serisinden beyazperdeye uyarlanan bu film, dünya çapında bir gişe hasılatına imza attı. (V) Tüm dünyayı kasıp kavuran Karayip Korsanlarının "hasılat gemisi" de bu filmin hemen arkasından ikinci sıraya yerleşti.
Düşüncenin akışına göre, "Bunlar içinde en yüksek hasılatı 'Örümcek Adam' serisinin üçüncü filmi gerçekleştirdi." cümlesinin yukarıdaki parçada numaralanmış yerlerden hangisine getirilmesi uygun olur?
(I) Edebiyatımızda söz sahibi ozanların, edebiyat tarihimizi de yönlendirip etkilemeleri gerektiğine inanırım. (II) Çünkü bu, onların hem en doğal hakkı hem de görevidir. (III) Dolayısıyla bunu yapmamaları görevlerini yerine getirmekte titiz davranmadıkları anlamına gelir. (IV) Edebiyat tarihi araştırmacıları bir dönem hakkında yargıya varırken, sanatçılar yerine, onların bir dergideki yazılarından yola çıkıyorlar. (V) O yazıyı yorumlamaya, kendilerine göre sonuçlar çıkarmaya çalışıyorlar. (VI) Çıkardıkları bu sonuçları da o dönemin belirleyici özellikleri olarak kabul ediyorlar.
Bu parçada iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
(I) Bu yazarın öykülerinde göze çarpan ilk özellik, "insan"a yapılan vurgudur. (II) Elbette her öyküde insan vardır, her öykücünün derdidir insanı anlatmak. (III) Ancak onun insana odaklanması diğer yazarlardan biraz farklı. (IV) Yapıtlarını insan için verdiğini bir an olsun göz ardı eden bir öykücü uzun soluklu olamaz. (V) O gözlemlerinden hareketle, insanın gün geçtikçe kendinden ödün vermeye başlamasını, kişilik ve değer yitimini gözler önüne seriyor öykülerinde.
(I) Cumhuriyet'in ilan edildiği 1923 yılında yayımlanan roman sayısı sadece "on"du. (II) Çünkü o dönemde roman yazan yazarların hemen hepsi bu 'özel' türün birer ustasıydı. (III) Özellikle II. Dünya Savaşı yıllarında tam bir sıçrama yaşandı. (IV) Ancak bu yıllarda bile rakamları şişiren, çoğu polisiye macera türündeki az sayfalı, uzun hikaye türünden romanlardı. (V) Zamanla yayımlanan roman sayısı düzenli olarak arttı.
Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için, aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
(I) Yazdıklarımın tamamı gerçek olaylardır. (II) Benim iç dünyamda yaşadıklarım, başarılarım, başarısızlıklarım, kendimle kavgalarım, dalga geçmelerimdir. (lll) Gülmece ögesini ihmal eden yazarları okumaktan öteden beri hoşlanmam. (IV) Hiç abartmadan yazıya dökerim onları. (V) Sonradan pişman olur muyum, diye de düşünmem hiç. (VI) önemli gördüklerime uzun uzun yer verir, önemsemediklerimi ise kısa kısa anlatırım.
Aşağıdakilerden hangisi bir yazının ilk cümlesi olmaya en uygundur?