TYT Türkçe Deneme Sınavı TEST - 3

TYT sınavı Türkçe dersi online deneme soruları. Online TYT Türkçe deneme testi için her sorunun ortalama 2 dakika süresi vardır. Aşağıdaki deneme testini belirtilen süre içerisinde çözdükten sonra en aşağıda bulunan \"cevapları kontrol et\" butonuna tıklayarak yaptığın doğru - yanlış sayısı, cevaplar ve aldığın puanı görebilirsin.

Sıralı Test Çöz
Soru 1
I. Bütün özlemlerinize eksiksiz ve sürekli olarak ulaşmak istiyorsanız kimseden bir şey beklemeyin.

II. Çok istenilen bir şeyin gerçekleşmeyişinden üzüntü duymayan insanlar sadece in­sanlardan beklentisi olmayanlardır.

Aşağıdakilerden hangisi, bu iki cümlede ifa­de edilenleri doğru bir biçimde birleştirmiştir?
Soru 2
Şiirde anlamı derinleştirmek istiyorsanız söz­cükleri gündelik görevlerinden uzaklaştırmak gerekir.

Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak iste­nen aşağıdakilerden hangisidir?
Soru 3
I. Bunca emekten sonra harika bir kitap orta­ya koymuştu.

II. Size anlatılanları yalnız burada görebilirsi­niz.

III. Yaşar Kemal ile Sadri Ertem köy romanının önemli ustalarıdır.

IV. Liderlik vasfıyla her zaman problemlere pratik çözümler bulurdu.

V. Biraz derinlemesine inersen kolayca göre­bilirsin.

Yukarıda altı çizili sözcüklerden hangileri tür yönüyle aynıdır?
Soru 4


Yukarıdaki tabloda numaralanmış cümleler, za­man zarfı almalarına göre "✓" işareti ile değerlendirilmiştir.

Bu değerlendirmelerin hangisinde yanlışlık yapılmıştır?
Soru 5
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "böyle" sözcüğü diğerlerinden farklı bir türdedir?
Soru 6
Tevazu kavramının yalnızca kişinin kendisini aşağı görmesi veya aşağılık sanması demek değildir. Aksine haddini, hududunu bilmesi, sı­nırlarını, özünü ve o özün küçücük hakikatlerini dahi görmesi anlamına geldiğini zannediyorum.

Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından han­gisi yoktur?
Soru 7
(I) Sayısız kitabın bulunduğu bu kütüphaneyi (II) geçen yüzyılın başlarında (III) Avrupalı bilim adamları (IV) ziyaret (V) etmişler.

Yukarıdaki cümlede hangi numaralar arasın­da kalan öge cümlenin nesnesidir?
Soru 8
Aşağıdakilerden hangisi bağımsız sıralı cümledir?
Soru 9
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
Soru 10
Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın so­nuç cümlesi olmaya en uygundur?
Soru 11
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kısaltmala­rın yazımıyla ilgili bir yanlışlık vardır?
Soru 12
Bazı bilim adamları yanlış hatta anlaşılmaz bir Türkçe ile yazıyorlar. Üstelik bunlar, edebiyatçı olmadıklarını ileri sürerek hoş görülmelerini de istiyorlar. Bence bu gerekçe bir mazeret olarak kabul edilemez. Çünkü bizim onlardan istedi­ğimiz; duygu ve düşüncelerini düzgün bir dille yazmalarıdır. Bunun için de sanatçı olmaya ge­rek yoktur. Her insan ana dilini hatasız kullana­cak ölçüde bilmelidir.

Bu parçanın anlatımında anlatım biçimlerin­den hangisi ağır basmaktadır?
Soru 13
Cumhuriyet Dönemi, çocuk edebiyatının geliş­mesinde bir dönüm noktası olmuş, çocuk ve ço­cuk edebiyatı daha çok önemsenmiş ve pek çok yazar bu alanda eser vermeye başlamıştır. Bu yazarlardan biri de Aziz Nesin'dir. Nesin "çocuk" kavramına önem vermiş ve eserlerinde bu kav­ram üzerine eğilmiştir. Aziz Nesin; çocuklara her şeyin iyi ve güzel yanlarının anlatılmamasını, çocukların küçük yaşlardan itibaren gerçekleri görmesini savunur. Bu düşünceyle yola çıkan yazar, eserleri aracılığıyla çocuklara çalışma, üretme, yardımlaşma, paylaşma, emeğe saygı duyma, düşünme, sorgulama, irdeleme, araş­tırma, eleştirme vb ... değerleri kazandırmaya çalışır.

Bu parçada aşağıdaki noktalama işaretle­rinden hangisinin kullanımında bir yanlışlık yapılmıştır?
Soru 14
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
Soru 15
Aşağıdakilerin hangisinde noktalama işare­ti ile ilgili olarak yapılan açıklama ve verilen örnek yanlıştır?
Soru 16
(I) İstanbul'u elinde bulunduran Bizans, bu dönemde kültür ve sanat bakımından oldukça geri­lemişti. (II) Tarihçilere göre bu durum karşısında İstanbul'un müdafaası, doğudaki ticari menfaat­lerini kaybetme endişesi içinde bulunan Latinle­re kalmıştı. (III) İmparator Konstantin, 12 Ocak 1452'de Batı'yı harekete geçirmek üzere Papa ile kiliselerin birleştirilmesi konusunda anlaşmış ve Ayasofya'daki ilk ayinde hazır bulunmuştu. (IV) Ancak Avrupa'nın desteğini sağlamak için alınan bu önemli tedbirler neticesiz kalmıştı. (V) Nitekim papazlar ve halk İstanbul'da Latin şap­kası yerine Türk sarığı görmeyi tercih ederek bu ayine aşırı derecede tepki göstermişlerdi.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gisinde altı çizili söz cümleye öznellik katmamıştır?
Soru 17
Üst üste konulan ve tanesi birkaç tonu bulan binlerce kireç taşı parçasından oluşan Mısır pi­ramitleri, firavunlara mezar olarak yapılıyordu. Piramitlerin yapımında çalışan işçiler, dikdört­gen biçimindeki yekpare olarak kestikleri taş blokları doğrudan bir kızağın üstüne yüklüyor­lar ve piramidin yanına çekerek yerine yerleş­tiriyorlardı. Fakat piramit yükseldikçe inşaat da zorlaşıyordu. Mısırlılar iki buçuk tonluk taş blok­ları yüz kırk metre yükseğe kaldıracak bir alet icat etmediler. Sadece aklın, bilimin ve zekanın sınırlarını kullanarak basit bir yöntem buldular. Taş blokları yerinden kaldırmak neredeyse im­kansızdı. O halde taş bloklar kaldırılamıyorsa onların bulundukları toprak yükseltilmeliydi. Böylece tümsekler yapmaya başladılar. Piramit yükseldikçe, onu etrafını saran bir yol şeklinde topraktan yükseltilerle çevrelediler. Böylece ki­reç taşı bloklarını çok sayıda insanın ortak ça­lışmasıyla meyilli toprak yollardan çıkartıp bu denli büyük yapılar olan piramitleri insanlığa armağan ettiler.

Bu paragrafa en uygun başlık aşağıdakiler­den hangisi olabilir?
Soru 18
(I) Türk halk kültürünün yaratılıp yaşatıldığı ve gelecek kuşaklara aktarıldığı önemli kültür alan­larından birini de aşıklar oluşturmaktadır. (II) Günümüzde aşık edebiyatı deyip geçtiğimiz bu alanda oluşan ve halka mal olan kültür, bugün insanlığın sözleşme ile korumaya çalıştığı kül­türel ifade çeşitliliğini binlerce yıllık bir süreçte oluşturmuştur. (III) Bugün kitle kültürü, bütün bu referans kaynaklarını ötelemiş, ölümüne sev­menin sembolü olarak Romeo ve Juliet, zengin­den alıp fakire vermenin sembolü olarak Robin Hood gelip yerleşmiştir. (IV) Artık kanatları olan ve uçan at denildiğinde zihinlerde Pegasus canlanmaktadır. (V) Oysa Türk anlatı geleneği içinde aşkı uğruna yanıp kül olan Kerem, dağ­ları delen Ferhat veya Kamber gibi kahramanlar vardı ve onların hikayeleri de en az Romeo'nun­ki kadar trajikti.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gisinden önce "Aşıkların anlattığı Dede Korkut, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Arzu ile Kamber ve Köroğlu gibi hikayeler, toplumda aşk, kahra­manlık, ayrılık gibi birçok alanda referans kay­nağı oluşturuyordu." cümlesi getirilirse parça­nın anlam bütünlüğünde bir bozulma olmaz?
Soru 19
(I) Oyun alanında değer yargısı "töresel renk" ta­şıyan yapıtlar üzerinde toplanmaya başladı. (II) Artık eleştirmenler tiyatroda görenek, gelenek ve töresel tipler gibi o ulusun kendi damgasını arıyorlar. (III) Kamuoyu da bu gibi oyunlar üze­rinde toplanıyor; Topuzlu, Pembe Kadın, Nalın­lar gibi oyunların uzun süre afişte kalmalarının nedeni budur. (IV) Hele oyun biçimi bakımından bizim öz malımız olan orta oyunu gibi meydan oyunu biçimini arayış da hep bundan doğuyor. (V) "Yüreğe doğma" anlamına gelen tuluat, as­lında şiir ve şair için kullanılan bir sözdü ama zamanla elde herhangi bir metin olmadan oyna­nan oyunlar için kullanılmaya başlandı.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikin­ci paragraf hangi cümleyle başlar?
Soru 20
Geleneksel sohbet toplantıları, "sıra gecesi" adı altında Şanlıurfa'da halen yaşatılmaktadır. Şan­lıurfa iliyle adeta özdeşleşen sıra gecesi, halk kültüründe ses, saz ve söz üzerine sohbet yapı­lan toplantı meclisidir. Şanlıurfa sıra gecelerinin başlangıcıyla ilgili elimizde yazılı bir kayıt bulun­mamaktadır. Yörenin yaşlı kişilerinin anlatma­larından hareketle bu geleneğin iki yüz yıldan daha eski bir geçmişinin olduğu söylenebilir. Geleneksel kültürümüzün bir parçasını oluştu­ran ve ülke geneline nam salan Şanlıurfa sıra geceleri, çağdaş edebiyat ürünlerimize de yan­sımış, roman, öykü hatta sinemada bile konu olmuştur. Mesela Kemal Tahir'in Sağırdere ve Körduman adlı romanlarında bu geleneğe yer verilmiştir.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda­kilerden hangisi söylenemez?
Soru 21
I. Keskin çizgilerle olmamak kaydıyla 1950'Ii yıllara kadarki Türk romanının ana meselesini ağırlıklı olarak Batılılaşma ve ondan kaynaklanan sorunlar oluşturmaktadır.

II. Tek parti iktidarı ve sonrasındaki Demokrat Parti döneminde izlenen ekonomik politikaların, toplum yapısı üzerinde doğrudan belirleyici rol oynadığı malumdur.

III. Geçmişten günümüze Türk romanını tematik açıdan incelediğimizde belli dönemlerde belli konuların öne çıktığına şahit oluruz.

IV. Bu tarihten sonra işlenen sorunların ise daha çok ekonomik ilişkilerden kaynaklı birtakım çatışmalar eksenine doğru kaydığı görülmektedir.

V. Bu yıllarda ortaya çıkan sınıf çatışmaları bir süre sonra ideolojik bir karaktere bürünmüş, bu durum sosyalist görüşlerin daha da belirginleşmesine yol açmıştır.

Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında hangisi sondan ikinci olur?
Soru 22
(I) Anlatıya dayalı türler arasında yer alan fık­ralar içinde Nasrettin Hoca tipine bağlı olarak yazılı ve sözlü kültürde nakledilenler Türk ede­biyatı sahasında önemli ve öncelikli bir yer tu­tar. (II) Bu fıkraların deyimler ve atasözleri ile çok güçlü bir ilişkisi vardır. (III) Kimi deyimler ve atasözleri fıkralarda tekrarlanarak anlatıma güç kazandırılmak istenmiştir, kimi deyimlerin de bir fıkra ile birlikte var olduğu ve yaşamaya devam ettiği görülmektedir. (IV) Bazı Nasrettin Hoca fıkralarının bütünü bir deyim veya atasözü ile ilgili iken bazen de deyimler ve atasözleri, anlatı içinde dolaylı olarak ve yeri geldikçe kullanıl­mıştır. (V) Türk kültürünün önemli unsurlarından biri olan Nasrettin Hoca, Türk dünyasında gen­cinden yaşlısına kadar hemen herkesin bildiği, edebiyatta ve sanatın her dalında izlerine rast­lamanın daima mümkün olduğu bir değerimiz­dir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
Soru 23
(I) Yıllarca süren savaşlar sonucu kendine gü­venini kaybeden Türk askeri ve halkı Çanak­kale'de Mustafa Kemal sayesinde tekrar o eski öz güvenini kazandı. (II) Birinci Dünya Savaşı sona erip ordu terhis edilince memleketlerine dönen askerler yakınlarına Mustafa Kemal'i düşmana karşı kahramanca savaşan bir komu­tan olarak anlattılar. (III) Bundan sonra Mustafa Kemal, Türk milleti için artık bir kurtarıcı olarak görülmeye başlandı. (IV) Çanakkale Savaşları Mustafa Kemal adının ilk defa Türk askeri ve halkı tarafından duyulmasına neden oldu. (V) Bu duygu daha sonra Milli Mücadele'nin ilk çe­kirdeğini oluşturacaktır.

Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir?
Soru 24
(I) Orhan Pamuk, modern Türk edebiyatının en önde gelen romancılarından biridir. (II) Çoğu romanında Batılılaşma sorunsalını mercek altı­na alan yazar, daha ziyade postmodern anla­tım tekniklerini kullanır. (III) Dönemindeki diğer romancılardan farklı olarak Orhan Pamuk, ro­manlarını kurgularken Doğu geleneğinin birçok unsuruna da sıkça yer verir. (IV) Pamuk'un ro­manlarında İslami inanç ögeleri, tasavvufi me­tinler, geleneksel sanat anlayışı ve sanat form­ları okuyucunun karşısına çıkar. (V) Klasik kitap sanatlarını oluşturan hat, tezhip, nakış, cilt ve ebru gibi sanatlar, en çok Benim Adım Kırmızı adlı romanında geniş bir şekilde yer bulmuştur.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gisinde karşılaştırma yapılmamıştır?
Soru 25
Şiire yeni bir anlam yükleme iddiasını taşıyan her metin, her şeyden önce şiiri yeniden tarif etmek zorundadır. Bu yüzden her poetika met­ni beraberinde yeni bir şiir tarifi getirir. Aslında bu tarif, o poetikanın özüdür. Bir başka deyiş­le poetikaların programı, şiir tariflerinde gizlidir. Yazar ne söyleyecekse bu tarif üzerinden söy­leyecektir. Öteki bahisler bu tarifin uzantısıdır. Dolayısıyla ...............

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Soru 26
(I) Cengiz Aytmatov, Türk edebiyatının yetiştir­diği en güçlü romancılardan biridir. (II) O, Türk mitolojisinden ve tarihinden aldığı değerler sistemini roman türünün anlatım imkanlarıyla birleştirerek sunar. (III) Aytmatov'un romancı olarak belirli bir bakış açısı vardır. (IV) Türk ta­rihinin simgelerini zamanın ruhuyla birleştirerek milli romantik duyuş tarzını tam anlamıyla ro­mantik bir kanaldan akıtmaya çalışır. (V) Bu ca­zibe merkezi onun eserlerinde günümüz insanı­nın bilinçaltına büyük bir coşkuyla akarak Türk milletinin geleceğini oluşturma yolunda milli ve evrensel görüntülere ulaşır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gisinden sonra "Böylece Türk tarih felsefesi­ni sanatın diliyle cazibe merkezi haline getirir." cümlesi getirilmelidir?
Soru 27
(I) Tanzimat Dönemi basını siyasal, sosyal, kül­türel konularda yazılar yazabilecek ve meramını açıklayabilecek "edebiyatçı - yazar" kadrosun­dan yoksundur. (II) Bu görevi; aydınlarımız, devlet ve siyaset adamlarımız yüklenmiştir. (III) Zaten bu dönemin ilk edipleri de ilk gazeteciler olmuştur. (IV) Fransız devriminin etkisiyle öz­gür düşünce ve demokrasi fikrine önem veren, Batı ile ilişkiler kuran aydınlarımız, Batılı yazar ve düşünürleri yakından izlemişlerdir. (V) Bu dönemde bizde ise gazeteler daha çok halka haber ulaştıran, ansiklopedik bilgiler veren birer organ olarak kurulmuş, gazetelerde edebiyat sorunlarına da geniş yer verilmiştir.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikin­ci paragraf hangi cümleyle başlar?
Soru 28
Aşanı dedim karlı dağlar başından,

Yüce dağlar koç yiğide dağ m'olur?

Ağrır bedenlerim, sızılar yaram,

Bu yarayı çeken yiğit sağ m'olur?

 

Atım kalk gidelim dağdan yukarı,

Böyle dağlar koç yiğide dağ olmaz.

Yedi yerden yaralarım sızılar,

Bu yarayı çeken yiğit sağ olmaz.

Karacaoğlan'a ait bu dizelerde vurgulanmak istenen temel düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
Soru 29
29, 30 ve 31. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Reşat Nuri Güntekin'in olgunluk dönemi ese­ri olan Yaprak Dökümü romanı, Osmanlının son döneminde etkisini gösteren sosyal deği­şim karşısında katı bir ahlakçı yapıya sahip Ali Rıza Bey ve ailesinin düştüğü trajik durumu ele alır. Eser, Romen rakamlarıyla bölünmüş otuz üç bölüm ve "Netice"den oluşur. Romanın ana karakteri Ali Rıza Bey'in modern yaşam karşı­sındaki yenilgisini ve kültürel çözülmenin bir ai­leyi nasıl felakete götürdüğünü anlatan eserde, olayların zamanı, Osmanlının son dönemleri diyebileceğimiz Meşrutiyet ve Birinci Dünya Sa­vaşı sonrasında başlar. Romanda tarihe bağlı zaman dilimi ile ilgili bir belirleme yapılmaz. Yaprak Dökümü romanında olaylar, sınırlı bir fiziksel mekan kurgusu içinde gelişir. İstan­bul'da başlayan roman, Ali Rıza Bey'in büyük kızı Fikret'in Adapazarı'na ve diğer kızlarından Necla'nın Suriye'ye gitmesi ile İstanbul dışına taşınır. Fakat romanda bu mekanların hiçbirinin fiziksel tasvirleri üzerinde durulmaz. İstanbul'da Altın Yaprak Anonim Şirketi'nde başlayan olay­lar, ağırlıklı olarak Ali Rıza Bey'in Bağlarbaşı ve Dolapdere'deki evinde geçer.

Bu parçadan hareketle Ali Rıza Bey'le ilgili olarak,

I. Gelenekçi bir aile yapısını benimsediği

II. İstanbul'a başka bir şehirden göç ettiği

III. Çok hassas bir kişiliğe sahip olduğu

yargılarından hangilerine kesin olarak ulaşı­labilir?
Soru 30
Bu parçada Yaprak Dökümü romanıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Soru 31
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarı­labilecek bir yargı değildir?
Soru 32
Victoria Holbrook, bir söyleşisinde divan edebi­yatı için şunu söylemiştir: Divan edebiyatı Cum­huriyet Dönemi'nde görünmez kılınmıştır.

Yukarıdaki cümlede altı çizili söz öbeğinin cümleye kattığı anlam aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılmıştır?
Soru 33
Türk romanında anlatım tekniği ve kurgu arayış­larını saptamaya yönelik bir çalışma öyle uzun uzadıya yazılacak bir malzeme çıkarmaz ne yazık ki. Neden bellidir: Türk romancısı romanı kurmaktan çok toplumu kurmakla uğraşmıştır.

Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak iste­nen, aşağıdakilerden hangisidir?
Soru 34
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim açıklamasıyla birlikte kullanılmıştır?
Soru 35
35, 36 ve 37. soruları aşağıdaki paragrafa göre cevaplayınız

Eskiden edebiyat dergilerini elime aldığımda o sayının şiirlerini büyük bir heyecanla okurdum. Şimdilerde bu heyecanımı nerdeyse tamamen yitirdim. Dergiler basmakalıp şiirlerle dolmaya başladı. Şiirleri okurken şiirlerin birbirinin deva­mıymış hissine kapılıyorum. Oysa eskiden böy­le miydi? Saatlerce dergiler elimden düşmezdi. Büyük bir zevkle okurdum tüm şiirleri. Bu durum ancak ....

Bu cümlede altı çizili bölümle anlatılmak is­tenen aşağıdakilerden hangisi olamaz?
Soru 36
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getiri­lebilir
Soru 37
Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisi kullanılmıştır?
Soru 38
(I) Türkçe, sondan eklemeli bir dildir. (II) Dilimiz, öğrenilmesi zor olan dillerden biridir. (III) Türk­çeyi tam olarak öğrenmek isteyen birisi yerel ağızlara da hakim olmalıdır. (IV) Türkçe tarih boyunca diğer dillere karşı varlığını korumaya çalışmıştır.(V) Ne yazık ki bu konuda çok da ba­şarılı olamamıştır. (VI) Bugün dilimize yerleşmiş yüzlerce yabancı kelime bulunmaktadır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Soru 39
(I) Bozkırı ne kadar maviye boyarsanız boyayın onun soğukluğunun rengi hep sarı kalacaktır.

(II) Çamlıca'dan bakıldığında üç köprünün metal rengi ayaklarını görmeniz mümkün olacaktır.

(III) Bir şair şiirleriyle sizi etkileyebiliyorsa o en büyük şairdir.

(IV) Ankara'nın en güzel yanı Mersin'e bir adım daha yaklaştığınızı göstermesidir.

(V) Roman; olay, yer, zaman ve kişi unsurlarının bir arada kullanılarak oluşturulan mükemmel bir yazı sanattır.

Yukarıdaki cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik açısından ötekilerden farklıdır?
Soru 40
Kulaktan kulağa diye bir oyun vardır. Mutlaka oynamışsınızdır. Oynamadıysanız da oynama­nızı öneriyorum. Birçok kişi yan yana oturur ve ilk baştaki yanındakinin kulağına bir şey söyler. Söylenenden anladığını oda yanındakine söy­ler ve bu son kişiye kadar devam eder. Son kişi ayağa kalkar ve bağırarak söyler. Söylenen doğruysa en sondaki başa geçer ve oyun de­vam eder. Eğer söylenen yanlış ise herkes aynı yerinde kalır ve oyuna devam edilir. Bu oyunun özü söylenenlerin herkesçe aynı şekilde anlaşılmasıdır.

Bu parçada aşağıdaki kavramlardan hangisi vurgulanmıştır?
Test Bilgileri ve Sonuçlarım
  • Toplam Soru : 40
Ek Bilgiler