TYT Türkçe Deneme Sınavı TEST - 5

TYT sınavı Türkçe dersi online deneme soruları. Online TYT Türkçe deneme testi için her sorunun ortalama 2 dakika süresi vardır. Aşağıdaki deneme testini belirtilen süre içerisinde çözdükten sonra en aşağıda bulunan \"cevapları kontrol et\" butonuna tıklayarak yaptığın doğru - yanlış sayısı, cevaplar ve aldığın puanı görebilirsin.

Sıralı Test Çöz
Soru 1
Ama kan sanki hiç azalmıyormuş gibi durgun hatta rengi koyulaşarak öylece duruyor torbanın içinde () Birden kulaklarım çınlamaya başlıyor () Kan tutması mı ( ) Yok canım ( ) Ben kan gör­meye alışığım ( )

Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
Soru 2
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ayraçla ( ) belirtilen yere virgül (,) getirilemez?
Soru 3
Fetihten beri Balat semtinin sakinleri bakımın­dan son derece zengin ırk ve din karışımı bir özelliği vardır. Balat, İstanbul'un kendine yeten biricik semtlerinin başında gelir. Fakat İstan­bul'da yaşayanların birçoğu bu semti hala keş­fetmemiştir.

Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından han­gisi yoktur?
Soru 4
(I) Mevlana Celaleddin Rumi Anadolu'nun ilk bilgelerindendir. (II) Allah sevgisi, onun öğretisi­nin temelini oluşturur. (III) Ona göre sevgi duy­gusuna sahip olmasıyla insan diğer varlıklardan ayrılır. (IV) Bu nedenle insan özel bir öneme sa­hiptir, sevgi duygusunu idrak vazifesiyle yaratıl­mıştır. (V) Yaratıcının kudret numunesi şeklinde yaratmış olduğu varlıklar dünyasının güzellikle­rini keşfetmek insana mahsus bir özelliktir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
Soru 5
Pazar günleri bomboş evde oturuyorum ben.

Bu cümledeki anlatım bozukluğu nasıl gide­rilebilir?
Soru 6
(I) Eskiden aşk romanları çok popülerdi, bugün­se polisiyeler. (II} Sadece İngiliz polisiyesi de­ğil İskandinav, Akdeniz, İspanyol polisiyeleri de çok yol aldı ve polisiye çok değişti. (III) İskan­dinav polisiyesi Olof Palme'nin öldürülmesiyle başladı. (IV) Eskiden okuyucuya tuzak kurar­lardı ve katili ben bulayım dedirtirlerdi fakat bu devir bitti. (V) Bugünkü polisiye eski toplumcu romanlara çok yakın çünkü sadece başlangıçla­rı polisiye, gerisi ya sosyal ya politik.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
Soru 7
Berlin Kongresi akabinde Osmanlı Devleti'nin önünde ya bir devletle müttefik olarak devam etmek yahut tarafsızlık siyaseti gütmek gibi iki yol kalmıştı. (I) Hedeflenen şey ise mümkün olduğunca savaşlardan uzak kalmak ve eldeki mevcut toprakları muhafaza edebilmekti. (II) Bu çerçevede Sultan Abdülhamit 1880'Ierden itibaren başka devletlerin iştahını kabartan Ku­zey Afrika, Arabistan ve Balkanlardaki Osmanlı topraklarına özel bir hassasiyetle eğilmiş, bura­ları en azından hukuken Osmanlı sınırları içinde tutabilmek için yoğun gayret sarf etmiştir. (III) Osmanlı Devleti'nin Berlin Kongresi'nden sonra uğraşması gereken meselelerinden biri de 93 Harbi ile Balkanlarda ortaya çıkan bunalımdır. (IV) Uzun süre devam eden bu durumun ya­nında 1896'da Girit'te Osmanlı idaresine karşı isyan patlak verdiğinde Avrupalı devletler, muh­temel bir Osmanlı-Yunan savaşında tarafsız kalacaklarını belirttiler. (V) Fakat savaş kısa sürede Osmanlı ordularının kesin zaferi ile so­nuçlanınca bu defa Avrupalılar, Osmanlı Devle­ti'nden ilerlemesini durdurmasını istediler.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikin­ci paragraf hangi cümleyle başlar?
Soru 8
Türk musikisini gelecek kuşaklara aktarmak, ta­nıtmak ve yaygınlaştırmak amacıyla 15 Kasım 1975 tarihinde Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne bağlı olarak kurulan Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Cumhuriyet tarihi­mizde devletin çatısı altında kurulan ilk klasik Türk müziği icra kurumudur. Prof. Dr. Nevzat At­lığ tarafından kurulan ve 1976 yılında çalışma­larına başlayan Devlet Klasik Türk Müziği Koro­su, periyodik konserlerini 1978'den itibaren asıl yerleşim yeri olan Atatürk Kültür Merkezi'nde vermeye başladı. Yaklaşık 15 yıl boyunca her pazar günü, 2008'e kadar ise yine pazar günleri olmak üzere on beş günde bir konserler verdi. Atatürk Kültür Merkezi'nin 2008 yılında hizmet dışı kalmasıyla periyodik ana konserlerini bu kez ayda bir olmak üzere Cemal Reşit Rey Kon­ser Salonu'nda veren Devlet Klasik Türk Müziği Korosu diğer konserlerini ise İstanbul Radyosu Mesut Cemil Stüdyosu ve Kubbealtı Akademisi Vakfı gibi mekanlarda düzenledi.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır?
Soru 9
(I) Ruslar bugüne kadar Büyük Petro'nun hü­kümdarlığı dönemini ülke tarihi içinde devrimci bir çağ olarak kabul etmiştir. (II) Otuz yıl boyun­ca Rusya, Petro'nun olağanüstü dinamizmine borçlu oldukları yeni bir görünüm kazanmıştır. (III) Genç hükümdar, sarsılmaz bir irade, doy­maz bir merak ve çok büyük bir enerji adamı olarak bilinmektedir. (IV) Canlı ve hızlı bir dü­şünce biçimine sahip olan Petro, ülkesini Av­rupa'nın en büyük güçleri ile rekabete girecek modern bir devlet haline getirmiştir. (V) Rus­ya'nın bu ani gelişimi Batı devletlerinde endişe uyandırmış ama Rusya'yı daha büyük bir güç konumuna yükseltmiştir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gilerinde karşılaştırma yapılmamıştır?
Soru 10
Süsleme veya tezhip, Orta Çağ el yazmalarının vazgeçilmez ögesiydi. O dönemin şaheserleri sayılan minyatürlerde de tezhip sanatına yer veriliyordu. XII. yüzyıl eseri el yazmalarında sürekli olarak kelimelerden plastik ifadelere geçiş yapıldığı görülür. Tezhip uzun süre bölüm başlarında veya paragraf başlarında kullanılan harflerin süslenmesi biçiminde varlığını sürdürdü. Bu ilk harflerinin elle süslenmesi geleneği matbaanın icadından sonra da devam etti ve Holbein'dan Salvador Dali'ye kadar büyük bir uygulama alanı buldu.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Soru 11
----- Mimari moda akımları da bu değişkenlikten meydana gelir. İstanbul gerek Bizans dönemin­de gerekse Osmanlı döneminde hem impara­torların emretmesi ile hem de Avrupa'dan gelen mimari moda akımları ile değişik üsluplarda mimari eserler kazanmış bir şehirdir. Bu eser­lerden dini ve askeri anıtsal yapılar günümüze ulaşmıştır. Fakat sivil mimari eserler birkaçı dı­şında maalesef günümüze ulaşamamıştır.

Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilebilir?
Soru 12
Bir deniz devleti olan ABD, temel ihraç ürünleri olan mısır ve tuzlanmış balık gibi ürünleri daha çok Akdeniz ülkelerine satıyordu. Bu nedenle Akdeniz'e ticaret gemilerini ulaştırmak için o dönemde Akdeniz'e hakim olan Osmanlı Dev­leti'ne bağlı Garp Ocakları adı verilen Cezayir, Tunus ve Trablus ile antlaşma yapmak zorun­daydı. ABD imzaladığı antlaşma gereği Osman­lı toprağı olan Cezayir'e yılda 12.000 altın veya buna eş değer askeri mühimmat olmak üzere vergi ödemekle mükellefti. ABD, 1795-1815 yıl­ları arasında tam 20 yıl boyunca Cezayir'e vergi ödemişti. ABD, antlaşmalarını sürekli İngilizce yaptığı halde Cezayir ile Türkçe antlaşma yap­mıştı. Böylece ABD'nin tarihinde kendi dili dı­şında yaptığı ilk antlaşma Osmanlılarla yaptığı Türkçe antlaşma olarak tarihe geçti.

Bu paragrafa en uygun başlık aşağıdakiler­den hangisi olabilir?
Soru 13
Yeryüzünden gelip geçen toplumların tarihi ge­lişimleri incelendiğinde hiçbirinin diğerinin etki­sinde kalmadan sadece kendi değerleri içerisin­de varlık buldukları görülmez.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıda­kilerden hangisidir?
Soru 14
790'11 yıllarda Eirene, tahtı ele geçirmek için tahtın sahibi olan öz oğlu Konstantinos'un göz­lerine mil çektirmişti. Böylece Eirene, Bizans tahtına geçen ilk kadın olmuştu. İmparator ola­bilmek için kendi oğluna zulmeden Eirene'nin imparatorluğu da çok uzun sürmedi. Bir isyan sonucunda tahttan indirilip sürgün edildi. Sür­gün olarak yaşadığı Midilli'de acınacak bir halde öldü.

Bu parçaya göre aşağıdaki yargılardan han­gisine ulaşılabilir?
Soru 15
I. Geleneksel eğitim anlayışında öğrenciler, içleri bilgiyle doldurulabilecek boş kaplar olarak görülmektedir.

II. Oysa öğrenciler okula çok farklı deneyimlerle ve düşüncelerle gelirler.

III. Bundan dolayı bütün öğrencilerin aynı konuları aynı şekilde ve aynı düzeyde öğrenmeleri beklenemez.

IV. Her öğrenci okula kendi deneyimlerini, alışkanlıklarını ve beğenilerini beraberinde getirir.

V. Başka bir deyişle, her öğrenci kendisine sunulan uyarıcıları kendi deneyimlerine bağlı olarak anlamlandırır ve bilgiyi kendine göre yapılandırır.

Yukarıda numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için hangileri yer değiştirmelidir?
Soru 16
I. Devlet nasıl olmalı ve özellikleri nelerdir?

II. Devlet kavramı günümüzde bilim ve düşünce dünyasında çok geniş bir sahayı işgal eder.

III. Unutulmamalıdır ki siyaset bilimi diye önemli bir dal var.

IV. Hatta devlet felsefesi diye başlı başına bir konu vardır.

V. Ve bunun içindeki iktidar olayını incelemek için devleti ele almanız gerekir.

Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
Soru 17
Girne, bir liman kenti olması nedeniyle tarihin bütün izlerini taşıyor. Kıbrıs'ı konu alan fotoğraf karelerinin çoğunda yer alan Girne Kalesi, tarih boyunca adaya hakim olan güçlerin katkılarıyla bugünkü şeklini almıştır. Kaleye giriş bir hendek üzerinden yapılıyor. Luzinyan Dönemi yapısı olan kale, Venediklilerin tahkimleri ile güçlen­dirilmiş; 1570'te Osmanlıya direnmeden teslim edilmiştir. Üç aslanlı Luzinyan amblemi, gücün simgesi olarak kalede yer alıyor. Osmanlı ku­şatması sırasında şehit düşen Sadık Paşa'nın mezarı da kale içinde bulunuyor. Kalede halen geniş bir alana yayılmış muhtelif kuleler, sarnıç, zindanlar, top mazgalları ve burçların birinde kalıntısı duran bir mancınık yer alıyor.

Yukarıdaki parçaya göre Girne Kalesi ile ilgi­li aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Soru 18
Bu cümleyi ilk kurduğumda ortaokul altıncı veya yedinci sınıftaydım. Benim romancılığım kendi­liğinden gelişti. Herhangi biri elimden tutayım demedi.

Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
Soru 19
(I) Divan şiirinde at, bazen benzetme unsuru olarak ama çoğu kez gerçek hayatın vazgeçil­mez bir figürü olarak işlenmiştir. (II) Şairler şiire dair görüşlerini atla ilgili kavramlarla somutlaş­tırmışlardır. (III) 17. yüzyıl divan şairlerimizden Nef'i de bunlardan biridir. (IV) Yani söz mey­danında şiir atının usta binicileri şairlerdir. (V) Fakat onun atla ilgili benzetme ve mecaz kul­lanmasında bu geleneksel ifade biçimi kadar şiirlerine sinmiş at sevgisinin de payı vardır.

Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir?
Soru 20
(I) Batıniler, İslamiyet'i duru haliyle olduğu gibi yaşamak istemeyen insanlardı. (II) Bunlar, X. yüzyıldan başlayarak Müslümanların kafasını üç asır boyunca karıştıran ve hedeflerine ula­şabilmek için her yolu meşru gören kişilerdi. (III) Hasan Sabbah, Batıniliğin kurucusuydu. (IV) O ve onun adamları Türk-İslam devletlerinin de­ğerli devlet adamlarını ve Sünni İslam alimlerini hedef almışlardı. (V) Böylece güçlü Türk-İslam devletlerini dağıtmak ve İslam'ın saffetini boz­mak istiyorlardı.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gisinde amaç-sonuç ilişkisi vardır?
Soru 21
(I) Turgut Uyar birey olarak yalnızdır, uyum­suzdur, çaresizdir, çıkışsızdır ancak acıyı dile getirirken yaşanan toplumsal muhalefet ve yü­rütülen mücadele karşısında duyarsız kalmaz. (II) Çünkü kendi bireysel kurtuluşunu ancak top­lumsal kurtuluşla mümkün sayan bilince işin en başında varmıştır. (III) Mesela bu bilinci yansı­tan şiirler olarak "Hangi Soruyu Niye", "Kim Var­sa", "Yapı" ve "Hazırlandın Diyelim" başlıklı şiir­ler, Kayayı Delen İncir adlı kitabında öne çıkar. (IV) "Dün Yok Mu" adlı kitabında ise bireysel ve toplumsal plandaki savaşlarını ısrarla sürdürse de bence bu kitap "yenilmiş" bir şairin şiirlerinin yer aldığı bir eser olmaktan öteye gidemez. (V) Bu özelliği bakımından "Dün Yok Mu" kitabının şairin en az ilgi gören eseri olduğunu düşünüyo­rum.

Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Soru 22
(I) Kağıdın bulunmasından önce insanlar, yazı­ları taş levhalar, balçık kalıpları ve tahta üzeri­ne yazıyorlardı. (II) Hatta ağaç yaprakları bile gerektiğinde yazı yazılabilecek bir düzey olarak kullanılabiliyordu. (III) MÖ 3500 yıllarında Mı­sırlılar, papirüs kamışlarından bir tür kağıt elde etmeyi başardılar. (IV) Kamışların içindeki yu­muşak tabaka ince şeritler halinde kesiliyor ve birbirinin üstüne çaprazlama olarak yerleştirili­yordu. (V) Daha sonra bunlar çiğnenerek düz bir tabaka haline getiriliyordu.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikin­ci paragraf hangi cümleyle başlar?
Soru 23
Padişahların çoğu şair olan Osmanlıda devlet adamlarının, bürokratlarının da şiirle ve edebi­yatla ilgilenmeleri pek tabiidir. Bundan dolayı şairlik ve sanatkarlık devlet kademelerinde yer alan liyakat sahibi kişilerin ilerlemelerinde rol oynayan faktörlerden biri olmuştur. Bürokra­side, bilim alanında pek çok kişinin yazdıkları şiirleri padişahlara, devlet adamlarına sunmala­rının sebeplerinden birisi de budur.

Bu parçada anlatılanlardan hareketle aşağı­dakilerin hangisine ulaşılabilir?
Soru 24
(I) İstanbul'da düzenlenen 49. Eurovision Şarkı Yarışması için geri sayıma başlandığı günlerde Türkiye'de bir tartışma başladı: Yarışmayı kim sunacaktı? (II) Eurovision 2004 için İstanbul'a yaklaşık 5.500 konuğun ve 1.500 gazetecinin geleceği belirtiliyordu. (III) Medyatik şöhretler cenneti Türkiye'de yarışmayı kimin sunacağı tartışılırken bu konudaki belirsizlik de iyice bü­yüdü. (IV) Özel medyanın yarattığı onca şöhret vardı ancak nedense şarkıcı, sunucu, manken, komedyen, şovmen gibi medyatikler toplulu­ğundan hiç kimse bu yarışmada sunucu olarak düşünülmedi. (V) Çünkü medyanın desteksiz ve niteliksiz star yetiştirme savaşının ürünleri olan halkın sevgilisi gençlerin hiçbirisi ne İngilizce bi­liyordu ne de böylesine uluslararası bir yarışma­da görev alabilecek donanıma sahipti.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
Soru 25
Geçtiğimiz yüzyılda, barometrenin alçak basınç göstermesinin kötü havaya işaret ettiği, yüksek basıncın ise iyi havanın habercisi olduğu bilini­yordu. Bir iklimdeki tüm hava basınçları bilindiği zaman aynı basınca sahip bölgelerin çizgilerle birleştirildiği haritalar yapılır. İzobar adını alan bu çizgilerin tümü çizilince de belli hava basıncı sistemleri bulunmuş olur. Antisiklonlar, yüksek basınç sahaları olup iyi havanın haberini verir­ler. Siklon veya depresyonlar ise alçak basınç sahalarıdır ve yağmurlu, fırtınalı havayı getirir­ler. Günümüzdeki meteoroloji uzmanları ise ar­tık uydular ve çok gelişmiş araçlar kullanmakta­dırlar.

Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
Soru 26
İslam mistisizmini şiiriyle nakışlandıran Yunus Emre oluşta ve hayatta suyun yerini değerlen-dirmiş, aşk ekseninde vahdet-i vücut felsefe- sini anlatırken kimi zaman damladan deryaya, katreden ummana suyu taşımış kimi zaman da suyun kendisi oluvermiştir. Bir halk rivayetinde Yunus'un üç bin şiir söylediği fakat bu şiirlerin Molla Kasım adlı biri tarafından tahrip edildiği işlenir. Molla Kasım, şiirleri ele geçirip bir su kenarına oturur. Bin tanesini yakar, bin tanesini de suya atar. Ne var ki, elde sadece bin adet şiir kalmıştır. Halk şimdi yakılan şiirlerin gökte melekler tarafından, suya atılan şiirlerin balıklar tarafından ve kalan şiirlerin de insanlar tarafın­dan okunduğuna inanır.

Bu parçadan hareketle Yunus Emre ile ilgili olarak

I. Şiirlerinde kullandığı tek imge su imgesidir.

II. Ona göre kainattaki her şey su ile hayat bulur.

III. Bütün şiirleri günümüze ulaşmamıştır.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
Soru 27
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) Sportif performansta en önemli konulardan biri de zihinsel dayanıklılıktır. (II) Zihinsel da­yanıklılık, sporcuların azami performansa ulaş­maları için gerekli olan en önemli olgulardan biridir. (III) Son yirmi yılda bu konuda yapılan çalışmaların sayısı oldukça artmış ve zihinsel dayanıklılık sporcunun müsabaka konsantras­yonu, odaklanması, stres ile başa çıkma başa­rısı, güveni ve kontrollü kalma durumlarının en ideal noktada tutulması olarak tanımlanmıştır. (IV) Bu boyutların geliştirilmesi için uzmanlar tarafından sporculara bir dizi zihinsel antren­man yöntemleri uygulanmakta ve özellikle ideal güven durumunun oluşturulması için çalışmalar yapılmaktadır. (V) Sporcuların müsabakalarda karşılaştıkları güçlüklere karşı güven, motivas­yon ve konsantrasyon gibi duygularını kontrol edebilmeleri çok önemlidir ve birçok çalışmada bunların en çok geliştirilebilen sporcu yetenek­leri olduğu söylenir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gisinden sonra düşüncenin akışına uygun olarak "Zihinsel dayanıklılıkta güven, devamlı­lık ve kontrol üç önemli boyuttur." cümlesi getirilebilir
Soru 28
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gisinde karşılaştırma yapılmamıştır
Soru 29
Şairin enstrümanıdır söz. Söz büyüdür. Büyü bozulursa, söz önemini yitirirse şair de adını kaybeder. Bunun için adınızı koruyun, adınızın anonimleşmesine izin vermeyin. Sözünüzü yitirmeyin.

Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak iste­nen, aşağıdakilerden hangisidir?
Soru 30
Tarık Buğra, değişen hayat şartlarını, top­lum düzeyinin değişmesiyle nesiller arasında meydana gelen farklılıkları anlatır. Duygu ve düşüncede meydana gelen dalgalanmaların, davranışlarda görülen yabancılaşmanın üze­rinde durur. Edebiyat deyince kapalı anlamlar, mesajları yakalamak için çaba gösterme gerek­liliği anlayan arkadaşlar için Tarık Buğra çok da okunması gereken bir yazar olmayabilir.

Bu parçada sözü edilen romancı ile ilgili olarak anlatılmak istenenle aşağıdakilerden hangisi arasında ilişki kurulabilir?
Soru 31
Adını koymasak da her an zamanın rengini hissederiz. Bireysel planda duygular belirler bu rengi. Acıyı yoğun yaşıyorsak her yer bahar coşkusu olsa da hüznün en koyusunu yaşarız. Hüzün her ne kadar can yakıcı olsa da hayat dediğimiz o renkli gök kuşağı, hüznün rengi ol­madan eksik kalacaktır.

Bu cümlede altı çizili bölümle anlatılmak is­tenen aşağıdakilerden hangisidir?
Soru 32
(I) Günümüzde 120'den fazla ülkede ekimi ya­pılan tütünün tarihi bin yıl önceye, Amerika'ya kadar uzanmaktadır. (II) Christof Colomp, Ame­rika'ya ayak bastıktan sonra adamlarını kılanın keşfi için kılanın iç kısımlarına gönderdi. (III)Av­rupalıların tütünle tanışması bu görev sırasın­da gerçekleşti. (IV) Tütün insanların ilgisini çok çekmiş olmalı ki tütün hakkında bilgiler veren ilk kitap 1499 yılında Vespucci tarafından kale­me alındı. (V) Bu eserde yerlilerin tütünü tedavi maksatlı kullandığını belirtilmiştir.

Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Soru 33
Bağımsız sinemayı, kendini ifade etme biçimi olarak gören, çoğunlukla sıra dışı konuları ele alan ve düşük bütçelerle çekilen filmler oluştu­rur. Büyük stüdyoların dışında çekilen bu filmler daha önce işlenmemiş konulara yenilikçi bakış açılarını uygulayan ve bu yenilikçi fikirleri ile si­nema anlatımını geliştiren deneysel filmlerdir. Bunlar gişe değil kişi filmdir.

Yukarıdaki parçada "Gişe değil kişi filmdir." cümlesinde sinemayla ilgili olarak söylen­mek istenen, aşağıdakilerden hangisidir?
Soru 34
(I) Mollafenari Köyü'nün tarihi çok eskiye da­yanmaktadır, köyün ilk kuruluşu Mollafenari ile Pelitli köyü arasında bulunan Türkmendere mevkiidir. (II) Buraya yerleşen köy halkı, şimdiki köy yerinden geçen kervanlara ürettikleri harika ayranları satmak için Türkmendere mevkiinden gelip yeni köy yerinde konaklamışlardır. (III) Bu gidiş gelişler zamanla yerini ufak tefek yerleşim mekanlarına bırakmıştır. (IV) Böylece şu anki Mollafenari'nin ilk adımları atılmıştır. (V) Köyün ilk adı satılan nefis ayranlardan esinlenerek o günkü köylüler tarafından Ayrancılar olarak be­lirlenmiştir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gilerinde kişisel görüşlere yer verilmiştir?
Soru 35
Dağlarca'nın şiiri kendi içinde kabaran bir ma­yayı andırır. Bir şiirinin içinde bütün şiir serüve­ninin belirsiz uçları saklıdır. Onun şiiri büyük bir mısradır. Şiir serüveni, insanın serüveninin ay­rılmaz bir parçasıdır. İnsan kavram olarak onu çok ilgilendirir. Onun bütün evreleri karşısında çok alıngan davranır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
Soru 36
Hayatı boyunca ne günlük tutmuş, ne filmleriyle ilgili bir şeyler biriktirmiş; evinde, çektiği filmler­den birinin bile video kaseti yok. Türk sineması­nın büyük ismi Atıf Yılmaz, sinema alanında elli yıldır ayakta durabilmesini, nostalji kavramıyla uzak yakın hiçbir ilgisi olmayışına, geçmişte olan her şeyi kafasından silip atma eğilimine ve hep ileriye, geleceğe dönük yaşamayı seçmesi­ne bağlıyor. Ama gene de geçmişe bakmaktan, hatırladıklarını bizlerle paylaşmaktan kendisini alamıyor. İyi ki de öyle yapıyor. Ucundan bal damlayan kalemiyle hayatına renk ve yön veren kadınları, sinemacı olarak çektiği çileleri anlatı­yor tatlı tatlı. Türk sineması üzerine saptama­larda bulunuyor o kalender tavrıyla. Yeşilçam'ın ünlülerini ve adsız kahramanlarını, nice sanat ve edebiyat üstadını koluna takıp rengarenk bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.

Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili ola­rak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Soru 37
(I) Sanata toplumsal yaklaşımı ilk gerçekleşti­ren, gene sanata yönelik ilk kuramsal yaklaşımı yapan düşünür Platon'dur. (II) Bir akıl ve ahlak devletinde, sanatçıların konumuna değinir. (III) Devletin akılla, sanatın ise duygu ve heyecanla var olması, akıl ile duygu arasındaki çatışma, devlet ile sanat arasında da görülür. (IV) Platon için gerçek sanat, toplumsal sanattır ve yararlı olmalıdır. (V) Duyguları harekete geçiren sanat, bireyi gevşetici ve zayıflatıcı olmamalıdır. (VI) Sanatı, doğal olarak da sanatı üreten ve yara­tan sanatçıyı etkileyen iki temel faktör vardır. (VII) Bu faktörlerden ilki içsel, ikincisi ise dışsal olanlardır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gisinden sonra düşüncenin akışına göre "Sanatın oluşumunu sağlayan ve sanatçıyı ha­rekete geçiren unsurları bilinmelidir." cümlesi getirilebilir?
Soru 38
Seslendirdiğim ve kaleme aldığım şarkı sözle­rinde çeşitli rüzgarlar ve sisler olmasına özen gösteriyorum. Ancak sisli şarkılar ruha dokuna­bilir.

Bu parçadaki sözleri söyleyen kişinin anlat­mak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
Soru 39
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yan­lışı yoktur?
Soru 40
Sokrates geleneklere saygı duymayan biriydi. Hayatı boyunca devrimci bir çizgi çizdi. Onun ustalığı sanki bilmiyormuş gibi yaparak kendi düşündüğünü saklamaktı. Bunu da hissettirme­den yapardı.

Bu parçada bulunmayan ses olayı aşağıda­kilerden hangisinde verilmiştir?
Test Bilgileri ve Sonuçlarım
  • Toplam Soru : 40
Ek Bilgiler