Eğitim Sayfam

Öğretmeni, Oğulcan’dan “ayakkabının ve ayakkabıcılığın tarihçesi” konulu bir araştırma yapmasını ve bulduğu metinleri bir araya getirmesini istemiştir. Oğulcan, okumalarında şu metinlere ulaşmıştır:

I. Son yıllarda tasarıma yönelen Türk ayakkabı sektöründe modaya uygun koleksiyonlar hazırlanmaktadır. Ayakkabı sektöründe eğitim faaliyetlerine de önem verilmektedir. Sektördeki dernek ve kuruluşlar bir araya gelerek Türkiye Ayakkabı Sanayi Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV)’nı kurmuşlardır.

II. 1720’lere kadar kare burunlu ayakkabılar yaygındı. Bu tarihten sonra bunların yerini yuvarlak burunlu ayakkabılar aldı. 1770’lerde üstte geniş kıvrımları bulunmayan uzun çizmeler moda oldu. 18. yüzyılda kadın ayakkabıları saten ya da brokardan yapılıyor ve toka, kurdele ya da fi yonklarla süsleniyordu.

III. Orta Çağ’da, ayağı sarması için yumuşak deri ya da kumaştan yapılan ayakkabıların burunları sivriydi. Yolculuk sırasında ise potinler ya da baldırlara kadar çıkan çizmeler giyilirdi. 14. yüzyılın sonlarına doğru öylesine uzun burunlu ayakkabılar üretildi ki bunlarla yürüyebilmek için ayakkabının burnunu bir zincirle diz kemerine bağlamak gerekiyordu.

IV. Eski çağlarda insanlar, tabanı deri veya tahtadan sandallar giyerdi. Bu tür sandallara eski Mısırlıların mezarlarında sık sık rastlanmaktadır. Eski Yunanlıların avlanırken uzun çizmeler giydikleri görülmüştür. Girit’teki Minos uygarlığı ve Roma Dönemlerinde bu tür ayakkabı ve çizmeler kullanılmıştır.

Buna göre Oğulcan’ın notlarında numaralanmış metinlerden hangisi yer alamaz?

Sel baskınlarından korunmak için her şeyden önce, ormanların korunması gerekir. Çünkü ağaçlar, yağmurun hızını keser ve yağmur sularının toprağa sızmasını sağlar. Böylece sular, toprağın yüzünde birikmez ve sel oluşumuna yol açmaz. Ayrıca ağaç gövdeleri, suyun yamaçtan aşağıya hızla akmasını önler. Suyun hızını kesmek için yamaçların teraslandırılması, akarsu yataklarına setler yapılması ve göletler oluşturulması sel baskınlarının yol açacağı zararları büyük ölçüde azaltır.

Bu metinde sözü edilen aşağıdakilerden hangisidir?

Aşağıdaki metinlerden hangisinin konusu diğerlerinden farklıdır?

Konusu "Türklerde halı sanatı" olan bir metinde;

I. Osmanlıda, halı sanatında gerek renk gerek desen ve malzeme açısından bir ekol yaratılmış; sarayın halı gereksinimini karşılamak amacıyla Hereke Halı Fabrikası kurulmuştur.

II. Türklerle özdeşleşen halı sanatı, Orta Asya'dan sonra Selçuklularda hak ettiği yeri bulmuştur.

III. İlk insanlar, ısınma sorununu hâllettikten sonra yerlere hayvan postlarını sermiş ve daha sonra hayvan postlarını taklit ederek halı yapmaya ilkel anlamda başlamıştır.

IV. Cumhuriyetle birlikte halı sanatımız artık yavaş yavaş ticari bir boyut kazanmış; köy ve kasabalarda dokunan halılar, dokunduğu bölgenin kültürel izlerine ayna tutan güzellikleriyle birçok pazara ulaşmıştır.

cümlelerinden hangisi yer almaz?

Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü;

Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü!

Işık ışık, dalga dalga bayrağım!

Senin destanını okudum,

Senin destanını yazacağım.

Bu dizelerde aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?

Şan, şöhret, para, pul ve varlık

Hepsi gelip geçer, var mı insanlık

Dikkat, nice zengin, bey, paşa dolu mezarlık

Ömrü iyilik, güzellik, yardımla geçirmek bahtiyarlık

Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır?

Türkçem

Ana dilim, kır gelinciğim

Ekmeğime katıksın, çayıma şeker

Çorbamda tuzumsun sen, nazlı sevgilim

Türküm benim, şarkım benim, kasidem

Bazen iltifatsın, bazı da sitem

Bu şiirin konusu aşağıdakilerden hangisidir?

I. Toprak, dünyadaki yaşamın temelidir ve bu, değişmeyen bir gerçektir. Çölleşme, iklim değişimleri ve insan aktiviteleri sonucunda oluşan arazi bozunumu olarak tanımlanır. 110 ülkede yaşayan 1,2 milyar insan ve 4 milyar hektardan fazla arazinin çölleşme tehdidi altında bulunduğunu unutmayalım.

II. “Çölleşme neden olur?” sorusunun cevabında; toprağın aşırı kullanımı, iklim değişikliği, ormansızlaşma, plansız sulama gibi nedenler yatıyor. Nüfus artışı ve büyüyen küresel ekonomi de doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artırarak çölleşmeye yol açmaktadır.

III. Yapılan incelemelere göre Türkiye’de her yıl 500 bin hektar toprak çölleşiyor. Tarım alanlarının yüzde 59’unda, meraların yüzde 64’ünde ve orman arazilerinin yüzde 54’ünde erozyon ve çölleşme devam etmektedir.

IV. Dünyada ve ülkemizde sanayileşme ve kentleşme, toprakların hızlı ve bilinçsizce tüketilmesine sebep oluyor. Küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve araziyi yanlış kullanım gibi nedenlerle meydana gelen arazi bozunumu her geçen gün artıyor ve bir “çölleşme” tehdidi olarak çıkıyor karşımıza.

Numaralanmış metinlerin hangilerinde aynı konu üzerinde durulmuştur?

• 28 Şubat 1884’te Balıkesir’in Gönen ilçesinde dünyaya gelen Ömer Seyfettin, bir asker çocuğu olduğu için kendisi de Kuleli Askerî Lisesini bitirip uzun yıllar askerlik yapmıştır.

• Ömer Seyfettin, “And” adlı hikâyesinde kahramanına şu sözleri söyletir: “Gönen’de doğdum. Yirmi yıldır görmediğim bu kasaba, düşümde artık bir serap gibiydi. Birçok yeri unutulan, eski uzak bir rüya gibi oldu. O zaman genç bir yüzbaşı olan babamla her zaman önünden geçtiğimiz Çarşı Camii’ni, karşısındaki küçük, harap şadırvanı, içinde binlerce kereste tomruğu yüzen nehirciği, bazen yıkanmaya gittiğimiz sıcak sulu hamamın derin havuzunu şimdi hatırlamaya çalışıyorum. Ama beyaz bir unutuş dumanı önüme yığılır.”

Bu iki metinden hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?

Sera etkisi denilen bir sistem var ve biz insanlar bu sistem sayesinde dünya üzerinde yaşayabiliriz. Dünya atmosferi çeşitli gazlardan oluşur ve bu gazlardan özellikle CO2 ve su buharı Güneş’in yeryüzünden yansıyan kızıl ötesi ışınlarını soğurarak Dünya yüzeyinin aşırı soğumasını önler. Ayrıca Güneş’ten gelen zararlı mor ötesi ışınları da yansıtır ozon tabakası sayesinde. Bir termostat sistemi gibi... Bu sistem sayesinde Dünya’nın ortalama yeryüzü sıcaklığı +15° civarındadır. Eğer bu sistem olmasaydı Dünya’nın ortalama sıcaklığı –18° olacaktı. Bu sistem Dünya yüzeyine gelen Güneş ışınlarının bir kısmının uzaya gitmesini engelleyerek atmosferde tutulmasını sağlamaktadır.

Bu metinde sözü edilen konuyu doğru belirleyen açıklama aşağıdakilerden hangisidir?