Aşağıdaki parçalardan hangisi “O an kalbimden, özümden ne geçiyorsa öyle yazıyorum. En çok nelerden zevk alıyorsam ya da neleri hiç sevmiyorsam onlardan bahsediyorum. Söylediklerimi kanıtlama ihtiyacı hiçbir zaman hissetmedim. Belli bir olay da yoktur yazdıklarımda. Güncel bir konu olmasına da hiç mi hiç dikkat etmem.” diyen bir yazarın tercih ettiği bir metin türünde yazılmıştır ?
A Bir doğa bilimi öğretmenimiz vardı lisede. Dersin gerektirdiği çizginin az ya da çok dışına çıkmayı sever, bağlantıyı tamamen yitirmeden değişik konuların alanına sıçrardı. Anlattığı olayları olağan görünümlerinden sıyırır, büyük boyutlara ulaştırır, çelişkileri yakalamaya önem verirdi. Böylece gerçek, keskin çizgileriyle belirirdi.
B Coğrafya bilmek, yeryüzü yuvarlağının ayrıntılarını bilmekle birlikte güneş düzeninin bilimsel mantığını da bilmektir. Tarih bilmekse insanlık oluşumunun geçirdiği süreci kendi kişisel bilinci gibi bilmek, özellikle bilgisini zamanın dizimindeki yerlerine bağlantılarıyla oturtabilmektir.
C Ayakkabıcı, iskemlesine oturdu. Hasan da merakla karşısına geçti. Şaşarak eğlenerek seyrediyordu. Tamirci, kartona benzeyen kalın deriyi iki tarafı keskin, incecik, sapsız bıçağıyla kesti. Ağzına bir avuç çivi doldurdu. Sonra bunları ağzından çıkarıp ayakkabıların altına çabuk çabuk mıhladı. Hasan bunların hepsine dikkatle bakıyordu.
D Dilini yozlaştıranların önce kendilerini yozlaştırdıklarını burada apaçık söylemeliyim. Şimdilerde yazılı ve görsel basında Türkçe harfleri kendi ses uyumlarıyla değil, İngilizce ses uyumuyla okuyup söyleyerek, örneğin “Er aş negatif kan aranıyor!” diye duyuru yapıyorlar. “Dünya” sözcüğü, “world”la yer değiştirdi. “Hoşça kal” sözcüğü “bye bye” oldu. Bu bir aşağılık duygusunun, yabancı diller karşısında kendi ana dilini küçük görmenin göstergesinden başka bir şey değildir.