TYT Türkçe Paragraf Yorumu Online TEST - 2

Paragraf Yorumu konusu TYT Türkçe dersi test çöz sayfasındasın. Paragraf Yorumu Konusu test için her sorunun 1 dakika süresi vardır. Aşağıdaki Paragraf Yorumu konusu TYT Türkçe dersi testini belirtilen süre içerisinde çözdükten sonra en aşağıda bulunan \"cevapları kontrol et\" butonuna tıklayarak Paragraf Yorumu Konusunda yaptığın doğru - yanlış sayısı, cevaplar ve aldığın puanı görebilirsin.

Sıralı Test Çöz
Soru 1
14 Mart 2018'de yaşamını yitiren Stephen Hawking, güçlü ve renkli espri anlayışıyla bir bilim elçisiydi. Çalışmalarının sonuçlarını geniş halk kitlelerine ulaştırmaya çalıştı. Sahip olduğu bilgileri, anlaşılır bir dil kullanarak kamuoyuyla paylaşması, onun bilime yönelik tutkusundan ileri geliyordu. Araştırmacı ve meraklı bir kişiliğe sahipti. Bir yazısında, tüm yaşamı boyunca motor nöron rahatsızlığından muzdarip olmasına rağmen bu hastalığın kendisini başarıya ulaşmaktan alıkoymadığını ifade etti ve umuda ilişkin şunları söyledi: "Bu da umudu kaybetmememiz gerektiğini gösteriyor."

Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
Soru 2
Hangi başarıya çiçekli yollardan gidilmiş? Elbette büyük bir amaca sıkıntısız bir şekilde ulaşmak mümkün değildir. Zaten yürünen yolda dikenler yoksa o yolun başarıya çıkması olanaksızdır. Dolayısıyla ulaşmaya çalıştığımız hedef, başarma azmimizi diri tutmalıdır. Karşımıza çıkan engeller, bizde bir yılgınlığa yol açmamalıdır. Aksine engeller, hedefin büyüklüğünü göstermesi bakımından önemlidir.

Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
Soru 3
Eğitim, ekonominin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştirir. Bireysel ve toplumsal düzeyde gelir oluşturur. Eğitim, bireylerin daha verimli çalışmasını temin eder. Böylece ülke ekonomisi daha hızlı gelişir ve aktif hale gelir. Ekonomik büyümede artışın önemli bir kısmı, işgücündeki eğitim seviyesinin artışından kaynaklanmaktadır. Eğitimle bireye kazandırılan bilgi ve beceriler, ekonomik kalkınmayı hızlandırarak sürekli kılmaktadır.

Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
Soru 4
Abbas Sayar, romanlarında yazar-insan-toplum üçlemesini belirgin bir şekilde gösterir. Toplumla iç içe olan yaşamı, onun romanlarının kurgulanması ve karakterlerinin oluşmasında büyük bir kolaylık sağlar. 1923 yılında Yozgat'ta dünyaya gelen Abbas Sayar'ın çocukluğu, gençliği ve orta yaşlılığı, Yozgat ve civarındaki ilçelerde, köylerde geçer. Burada Anadolu köylüsünü yakından gözlemlemesi, ileride herhangi bir ideolojinin etkisi altında kalmadan onları sosyolojik bir şekilde yorumlamasına imkan tanır.

Bu parçada "Abbas Sayar" hakkında asıl anlatılmak iste­nen, aşağıdakilerden hangisidir?
Soru 5
Kyoto Protokolü, küresel ısınmanın önlenmesi amacıyla 1997'de imzalanmıştır. Protokol, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında, sera gazı etkisi oluşturan maddelerin kullanımının azaltılması amacıyla yürürlüğe konmuştur. Kyoto Protokolü, dünyanın en kalabalık üç ülkesi olan Çin, Hindistan ve Amerika'yı bağlamamaktadır. 2012 yılında süresi dolan protokolün
il. Dönem bağlayıcılığı 2020 yılına kadar uzatılmıştır. Fakat Rusya Federasyonu, Japonya, Ukrayna ve Yeni Zelanda Kyoto Protokolü'nün uzatılmasına katılmayacaklarını açıklamıştır. Böylece adı geçen ülkeler, il. Dönem yükümlülüklerini kabul etmediklerini beyan etmişlerdir.

Bu parça için en uygun başlık aşağıdakilerin hangisidir?
Soru 6
Gary Snyder; doğa, çevre ve hayatın organikliğine olan ilgisini, daha doğrusu buna bağlılığını, doğup büyüdüğü 1930'Iarın tamamına yayılan ekonomik buhran döneminde ailesinin köy yaşamına dönmek zorunda kalmasına borçlu. Özgürlüğün doğasının ve doğanın özgürlüğünün Snyder'da pekişmesini sağlayansa savaşların başlamasıyla ailesiyle beraber taşındığı Oregon'un ormanlarına dalması. Dağcılığa merak salan, yazan ve iyiden iyiye şiirle ilgilenmeye başlayan Snyder; gerçekle hayal olanı buluşturan metin ve dizeler kaleme alırken elbette bunların etkisinde kalmıştır.

Bu parçada Gary Snyder ile ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Soru 7
Doğa, bizden önceki kuşakların bize emaneti. Yani doğayı hoyratça kullanmaya ve onu tahrip etmeye kimsenin hakkı yok. Üstelik doğadaki tahribatı gidermek de hepimizin boynunun borcu. Bizden sonra gelecek nesillerin temiz
bir hava solumak, yeşil ve maviyle iç içe olan bir dünyada yaşamak en doğal hakkı. Bu bakımdan doğanın canlı ve cansız tüm unsurlarıyla birlikte korunması gerekmektedir. Aksi olursa çok da uzak olmayan bir gelecekte dünya yaşanmaz hale gelebilir. Öyleyse bütün dünya kamuoyu, doğanın temiz tutularak sonraki nesillere emanet edilmesini gözetmek durumundadır.

Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
Soru 8
5. Hayat birtakım zorluklarla doludur. Çoğu insan, bu zorluklardan yakınarak zamanını boşuna harcar. Bazıları ise zorlukları bahane ederek başarısızlıklarına kılıf arar. Oysaki zorluklar, başarının değerini artıran süslerdir. Bir işte güçlükler yaşanıyor ve buna rağmen yılgınlık gösterilmiyorsa
o işin olumlu bir şekilde neticelendirilmesi olasıdır. Dolayısıyla zorlukların üstüne üstüne gidilerek başarının kapısı aralanabilir.

Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
Soru 9
Yale Üniversitesi Profesörü William Lyon Pheps diyor ki:
"Sekiz yaşındayken bir gün teyzemi ziyarete gitmiştim. Onun evinde orta yaşlı biriyle karşılaştım. O sıralarda benim en çok ilgimi çeken konu gemi ve gemicilikti. Teyzemin misafiri ile bu konu üzerine uzun uzun sohbet ettik. Onu sevmiştim. Misafir gittikten sonra teyzeme ondan söz ettim. Onun gemiciliğe ilgisini takdir ettim. Teyzem, onun New York'ta avukatlık yaptığını, gemicilikle hiç ilgisi olmadığını söyleyince şaşkınlıkla sordum: "Öyleyse neden bana hep gemilerden bahsetti?" Teyzem cevap verdi: "Çünkü o bir centilmendi. Senin gemilere karşı ilgini anladığı için seni alakadar eden ve sevindiren konular üzerine konuştu. Böylece kendini sana sevdirdi."

Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
Soru 10
Yazınsal türler içinde apayrı bir yeri olan şiir, tarihle bağ kurarken ya da bir başka deyişle, şair bize bir tarihsel olaydan yola çıkan bir şiir sunarken asla gecikmiş bir olay aktarıcısı durumuna düşmemelidir. Bunun için de tutacağı biricik yol, öncelikle sözü imge katına yükseltmektir.
Yani şiirsel bir söylem içinde bizi çağrışımlara salmak, sözel ustalığını sergilemektir. Tarihi ya da tarihsel olayı, durumu, gerçekliği, doğruyu ya da yanlışı bize bir öykü gibi söylemeye kalkıştığı takdirde, şiir fire verecek ve kendi varlık nedenini ortadan kaldıracaktır.

Bu parçada yazar, aşağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır?
Soru 11
Türkiye, Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde 1959'da AET'ye ortaklık başvurusunda bulundu. 1963'te AET ile Ankara Antlaşması imzalandı. 1970'te Gümrük Birliği'ne üyelik için Katma Protokol imzalandı. 1996'da Gümrük Birliği'ne üye olundu. 2005'te AB ile resmi müzakereler başlatıldı. 2011 yılında ise AB Bakanlığı kuruldu.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ele alınmıştır?
Soru 12
Eleştirmen, okuduğu bir eseri yorumlamakla yetinirse eserin eksik yönleri kısmen ortaya çıkar. Eleştirmenin
temel vazifesi, eserin eksik yönlerini ortaya koymaktır. Bir eserin artı yönleri zaten elmas ışıltısıyla parlar. Mühim olan, eserdeki zayıf taraflara işaret ederek ileride daha nitelikli ve eksiklerden arınmış ürünlerin kaleme alınabilmesini sağlamaktır.

Bu parçadaki düşünceye en yakın görüş aşağıdakilerin hangisinde vardır?
Soru 13
Öğrencilerinden biri Sokrates'e sordu: "Bir gün bile olsa sizden ders alabilmek için yanınıza gelen herkese, niye
bir havuza baktırıp ne gördüklerini soruyorsunuz? Bu
işin öğrencilikle ne ilgisi var?" Sokrates, bu soruyu şöyle yanıtladı: "Bu, bir imtihan. Havuzda balıkların yüzdüğünü söyleyen herkesi yanıma alır, derslerime katarım. Fakat havuzda kendi imajlarının aynalanmasından, kendi akislerinden başka bir şey görmeyenler, kendilerine aşık insanlardır. Benim onlara verebileceğim bir ders olmaz."

Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
Soru 14
Edebiyatta içerik elbette önemlidir. Gelgelelim edebiyat, olanı biteni bir haber bülteni havasında yansıtmaz. Böyle bir anlayış, esasen realizm veya natüralizmle de bağdaşmaz. Gerçeğin yalın anlatımını benimseyen bu iki edebiyat akımı, dilin kullanımını ve anlatının kurgusallığını önemser. Anlatılanlar tamamen gerçek olsa bile yazarın hayal gücünde yoğrularak edebT eserde dile getirilir. Anlatının başarılı olması için olayın ilginçliğinin ve özgünlüğünün yanı sıra olay örgüsünde boşluklar olmamasına dikkat edilir. Unutulmamalıdır ki anlatmaya dayalı bir edebT metnin başarısında, olayların bir zincirin halkaları gibi birbirini uyum içinde takip etmesi vardır.

Bu parçada edebiyatla ilgili olarak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Soru 15
Süslü cümleler kullanarak edebiyatın doruklarında gezdiğini sanan nice ozan geldi geçti. Anlaşılmamanın veya zor anlaşılmanın edebT eserin değerine değer katacağını düşünen pek çok ozan, edebiyat tarihlerinde ya yer edinemedi ya da kuytu köşede kaldı. Demek ki şiirin edebT ve estetik değeri, başka türlü sağlanabilirmiş.

Bu sözleri söyleyen bir yazardan aşağıdakilerin hangisini yapması beklenebilir?
Test Bilgileri ve Sonuçlarım
  • Toplam Soru : 15
Ek Bilgiler